AYAKKABICI DERTLİAyağımın kabına vardır çok ihtiyâcım, Kabın içerisinde ayaklarım: Kirâcım... Ayağımda çoraplar bileklerimi kaplar, Yazın ter- kışın soğuk, korur beni ve saklar... Kapların rahat ise sinirlenmezsin bize, Çoğu siyah renklidir batmaz ayağın göze... Zevkine göre alır herkes ayakkabıyı, Ucuzu pahalısı sarar tarak yapıyı... Dar gelirse kapların ıslat-giy çorapların, Yeni aldığın vakit koru o’nları sakın... Sebebidir gezeriz dağ demez kaya demez, Boyatırsan o’nları yemek bile istemez... Tâmiri de ucuzdur bütçeye göre îmar, Sakının kar suyundan gerekmez fazla tımar... Trabzon’un içinde tez eskitirler seni, İnsan pejmürde durmaz, aç durur- alır yeni... Sanâyisi kuruldu ayakkabının bur’da, Şurada yapılırlar satılır Erzurum’da... Hacıkasım doluydu imâlatçı dükkânı, Çin kriz’ vurdu- söktü, ıssız kaldı mekânı... Takırtıdan çınlardı (tak- tak, taka-tak, tuk tak- tak) karşılıklı dükkânlar, Elleri görünmezdi, eli çabuk İnsanlar... Yazarsam destan olur, ayakkabımın dili, Sinop’tan Sarp’a kadar, Trabzon îmâl ili... Ustalar bekliyorlar ilgi ile desteği, Vekîl oldum ustaya, hakkâniyet isteği. kadiryeter Kadir Yeter. 19 ACI MART 2014 (18.10.2002 Cuma) TRABZON. |
El emeği göz nuru...
Ustası çırağı var...
Şimdi ne var...
Güzel görünmek uğruna ayakları haşata çeviren ayakkabılar var....
Yüreğinize sağlık
selam ve dua ile