HARMANDALIMTerk eyledik zorlanınca geçimden Senden özür dileyim Harmandalım Seni hiç çıkaramadım içimden Gurbette ben sılayım Harmandalım Yağız Atım Doru Atla yarışır Koyun kuzu birbirine karışır Hasretine gönlüm nasıl alışır Ayrılığı böleyim Harmandalım Büvelek tutar sığırı, danası Sapta gıcırdar Adim’in kağnısı Geçse de bin yıl yok olmaz anısı Seni nasıl sileyim Harmandalım Hatun anamın tarhana çorbası Burnumda buğusu, nefis kokusu Tandır çöreği damakta doğrusu Lavaşına seleyim Harmandalım Eşşek Deresi’nin başıysa başı Gözümde tütüyor toprağı taşı Varsın durmasın gözlerimin yaşı Hangi derde ağlayım Harmandalım Anam tarladan gelip davar sağarmış Beni höllüklemiş, harman savurmuş Hasretinle yaşamak meğer ne zormuş Ben nereden bileyim Harmandalım Zamanı geldi mi kangal kavgutun Büyük Biçimlikte biçimi otun Fakiri pazarda köyüne satın Yalnız sana köleyim Harmandalım Anam Babam ben yalnızım, mutsuzum Buralarda boynum bükük öksüzüm Çorak sular içilmiyor susuzum Ağ pınardan kanayım Harmandalım Çiğdemler, nergisler açtı soldu mu? Ağ tepe de göbelekler geldi mi? Ay deresi kuşburnular oldu mu? Kimden haber alayım Harmandalım “Emmimin ala öküz” çifte koşma Çiğdemli, Bağlama, Karakaş, Eşme Size doyamadım derdimi deşme Hayaline dalayım Harmandalım Bir Boz Koçum vardı, bir Karabaşım Bir Gücük Zaarım, Kangal Keleşim Koyunu Yatakta kurda vermişim Ele bağcak dolayım Harmandalım Dam başına kaşık at, gök gürlüyor Dolaştık “Yağ yağmur, teknede hamur” Duamız: “Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur” Pilav pişti, yağlayım Harmandalım Madımaklar çıkınca haber yollayın Düğünde halayda mendil sallayın Ben sizden biriyim, hanede sayın Kütüğünde kalayım Harmandalım İnsem Dokurcun’a yemlik toplasam Yumruk vursam düğünlerde hoplasam Geçer belki o zaman gamım tasam Niye böyle çileyim Harmandalım Kavrama kavradım kalıç elimde Ah! bu nasıl ağrı kambur belimde Sırılsıklam oldum güneş tepemde Alın terim sileyim Harmandalım Cergeyi doldurdum, sapı denkledim Haydi, dedim huylu dor’at dehledim Eyvah! parladılar boşa hop, dedim Ağza gem’i dolayım Harmandalım Sulağın başında on deste yığın Yığından yığına düşer bıldırcın Çaresiz derdime yok mu ilacın Temiz havan alayım Harmandalım Tarlanda tapan, harmanda yaba’nım Ekinde ırgat, sürüne çobanım Sanma ki unuttum, sanma yaban’ım Ben hep senin ileyim Harmandalım Sana kanamadım ey Çatalpınar!.. Yüreğimde sönmeyen yangınım var Uzanıp başında ölsem ne yazar Zaten böyle dileğim Harmandalım Bir Hacı yitirdi Kovalı Pınar Ardından Kurbağalar vak vak ağlar Acılar gördüm ben kardeş acılar Derdi matem bağlayım Harmandalım Dağlarında beyaz karlar yatarken Ahırında mor kumrular öterken İkindi de tandırların tüterken Ocakta kül olayım Harmandalım Yıllar yılı gurbet gurbet gezeli Silinmiyor, silemem ki ezeli Bir güzel vardı güzeller güzeli Ona hala deliyim Harmandalım Eğmiş fesi başta, börkünü sarmış Eli nasırlanmış, yanağı yanmış İnce bele gümüş kemeri takmış Bir gözleri elayım Harmandalım Anamın, Babamın, Atamın yurdu Kalbimin hasreti, gönlümün derdi Köfteyi, çöreği, sütü, yoğurdu Şimdi nerde bulayım Harmandalım Geçer gurbette ömrüm dolar sürem Sılaya kavuşmak bir tek mefkûrem Çıkam Cıncıklı’ya yüksekten görem Toprağını eleyim Harmandalım Gençleri toprağa veren olmuşsun Nice acıları gören olmuşsun Yıkılmış evlerin ören olmuşsun Söyle nasıl güleyim Harmandalım Karlı ayaz kışın, serindir yazın Güzün öfkeli, sert eser poyrazın Nedir bu kahırın, nedir bu nazın? Etme kurban olayım Harmandalım Ben bir fakir köylü, ben bir rençperim Hüzün geldi yine doldu gözlerim Bakarsın ansızın gelebilirim Sana selam salayım Harmandalım Doğduğum topraklar benim cennetim Bu şehirde hiç mi bitmez kasvetim Tuzlu ayranına, suya hasretim Senin çayı demleyim Harmandalım Susuz çöller gibi sana susuzum Temiz havasızım, hem uykusuzum Ayrılık benimdir, kaderim, yazım Sorma zaten doluyum Harmandalım Tarihte Özbek’im şimdi Sivaslı Altınyayla kazası, Tonus aslı Köyümün dağları dumanlı puslu Zirvesinde kalayım Harmandalım Nerde Mevlüt Çavuş, Ekizin Ali Hasan Onbaşı, Küt Yusuf, Karemmi Hepsi göçtü gitti, bu Dünya fani Ben de senle öleyim Harmandalım Bir seher vaktinde gelsem nagehan Kurumuş çalına konsam bir nalan Öterim o an "oh vatan, oh vatan" Bir garip bülbülüyüm Harmandalım Götürün ölmeden son kez göreyim Harman savurayım, düven süreyim Doğduğum yerlerde canım vereyim Son misafir olayım Harmandalım Usandım gurbette yorgun bizarım Anadan Babadan yardan güzarım Kucağını açmış bekler mezarım Gelir sorgu Meleğim Harmandalım Ekin biçtik Sulak, Ayderesi’nde Özlemim hala o kağnı sesinde Gürsel hasret gider son nefesinde Naaşımla geleyim Harmandalım 20/11/2001 Gürsel YILMAZ |
ŞİİR DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ...
................................. Saygı ve selamlar..