Şems-i Tebrizi
od üstüne od koyanda
gönül han-ı ateş gelen yolcu kül olur sanma seyyah-ı aşık savrulup yok olur gönül erine gelen zeval "O" ki nur-u has Kûn diyende yok olur ekber bil hakikatte ekber can içinde can yanar Şems-i Tebrizi söze gelir gönül aşka düşmeden gülistanda gül kokmaz dikeni cana batmadan o gamm-ı bülbül gönül divanında ötmez giyin od-u aşkı gömleği ol hilkat-ı fukara yalınayak düş yollara var ruh-u sahrayı ummana söndür aşk-ı ateşini doldur ikrarla nur-u bâdeni gönül gözün mest-i hane içip aşk-ı kudsîyi kana kana mest-i divane ol diye Şems-i Tebrizi cana uğradı |