DİNLEME BENİ GİT ŞİRAZESana gitme demiştim ya, Dinleme beni çıktığın yoldan dönme şiraze. Şimdi tam zamanı yola çıkmanın, Düşünme beni ben yalnızlığı Yusuf gibi kuyularda tatmaya alışığım. Sürüklese de sensizlik beni kör kuyulara, Şimdi git alışırım yokluğuna da, Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Gün doğuyor şiraze hadi çık yola, Sakın ardına bakma, veda etme, el sallama geriye dönüp. Çokçası geceleri yakar sensizlik canımı, Karanlık çöküp çayın yalnızlığını tadınca ağrır yüreğim, Ama alışırım yokluğuna, Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Sus şiraze açıklama yapmak zorunda değilsin, Ve sakın ağlama gözyaşların sahici değil. Söylediklerin artık inandırmıyor beni, Sen eski sen değilsin ellerinin sıcaklığı bile değişti, Artık varlığından huzur bulmuyor yorgun yüreğim. Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Bırak gönüllerde kalsın ‘’seni seviyorum’’ sözcüğü, Dillendirme boş yere, inandırıcı gelmiyor artık, Hem eskisi gibi gülmüyorsun yüzüme, Varlığın yokluğundan daha uzak bana. Sen bu değildin bu değildi benim hayalim, Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Git şiraze aldırma gözyaşlarıma, Arada bir yaşlanır böyle gözlerim, Toz kaçtı der geçiştiririm. Ama ne olur sus giderken, Bilirsin bir tek sesini duymaya dayanamam. Takatim yok şiraze seni uğurlayamam. Ne varsa geçmişe dair al yanına, Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Bırak şiraze bin yıllık yalnızlığımla bırak beni, Ben hep yirmi sekizinde kalayım hayatın. Bırak tadı tuzu olmasın yaşanacak yılların. Yaşadıklarımla avunurum şiraze, Varsın açmasın kan kırmızısı güller Bülbüller şakımasın bahçemde, Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Hayatın son faslındayım şiraze, Çektiğim acılar gücüme güç kattı, Git şiraze dayanırım yokluğuna, Ben tufandan kurtulan Nuh’un, Ateşlerin yakmadığı İbrahim’in kıssalarıyla büyüdüm, Sabır nedir bilirim Eyyub’un sabrından, Hadi çık git artık huzur bulmuyorum varlığından. Sana gitme demiştim ya, dinleme beni git şiraze… Abdullah KARTAL |