süleyman önüne çıkan karınca
yok mudur dillerin sözlerin hani
her dem “hakkın huzuruna varınca”
secdeye sürdüğün yüzlerin hani

söyler misin uyku nedir bildin mi
düşlerini düştür diye sildin mi
tırmandığın yokuşlardan yıldın mı
çadırlar kurduğun düzlerin hani

neler gördün neler duydun anlat bir
hasret kaldık bizler güzele dair
cennet bahçesi mi oluyor kabir
kışı atlattın mı güzlerin hani

sen de savaştın mı sırtlan timsahla
türlü renge girmiş bin bir siyahla
kan mı kustun sığındığın dergahla
haykırıp durduğun tizlerin hani

doğmuyor mu artık hakperest lider
allah allah diye haykıran nefer
söyle hangi yöne bugünkü sefer
miras bıraktığın izlerin hani

selam söyle arı kardeşlerine
misafir olduğun güneşlerine
karanlık gecede sırdaşlarına
bağrını açtığın özlerin hani

çokluk için veda etsem bireyi
caiz midir katletsem bir yöreyi
unuttuk mu hatırlatsan töreyi
hak için kırdığın dizlerin hani

bulutlar ardında kalmışken vatan
geriye bir kere bakmış mı atan
artık dönülmeyen hudut mu zaman
sırların içinde gizlerin hani

sakın korkma hakkı savun anında
dünyevi’yim sünnetullah yanında
bakıp bakıp süleymanın alnında
muhammedi gören gözlerin hani