HAYKIRIŞ
Güneşin sofrasında büyüyor ülke
Umutlarımda nergis kokulu loş bir bahar Derin bir yürek sancısı düşümde sevgilim Bense mapushane yalnızlığında kalmışım Hain gözlerin kıskacında etraf taş duvar Güneşin sofrasında büyüyor ülke Yağan yağmurlar anlatır güzelliğini İplik iplik düşen kar taneleri sarsın beni Ürkek ve sessiz sevişlerin iniltisi Seni anlattım dostlara direnişini Güneşin sofrasında büyüyor ülke Nergis tenli bir bahardır gözlerin sevdiğim Alıp götür yüreğimdeki yalnızlığımı Buran buram yüreği kokan anama Versem selamımı götürür mü akan sulara Güneşin sofrasında büyüyor ülke Kadınlarımız kızıllaşan kar şafaklarda Esen rüzgarlarda saçları tarumar yine Kızıl saçlarında yeller esiyor yorgun Işık saçar Mezopotamya dan tüm cihana Güneşin sofrasında büyüyor ülke Yatağı yeni değiştirilmiş ırmak gibi Feri çıkmış sanki ayrılık acısındadır Fışkırıyor gözlerinden korku saçar cellada Düşümde dağların o çıplak ayak sesleri Güneşin sofrasında büyüyor ülke Dağlarımda yoldaşlar mevzi değiştiriyor Yine ülke ülke diye haykırışlarıyla Kışın soğuğunda sıcak bir merhaba düşer Buz buram tutan ellerinin titrekliğinde Güneşin sofrasında hani benim ülkem Şehit eyledik ağidi mazlumu zilanı Kaç asır daha canımızla bedel vereceğiz ? Kaç asır daha umudumuzla bekleyeceğiz Boyası dökülmüş yıkık duvarlar dibinde YUSUF ELMAS 20 mayıs 2003 |