İ M T İ H Â N“Varlığım aşka şifâ; sevdâm sırlı ocaktır.” Derken, ansızın gidiş; hangi akla hizmetti? Yokluğunda ilmettim sensizlik kaç bucaktır Zaman zindanından çok hiçliğin harap etti. Metânetli bilirdim bir de şimdi gör beni; Hasretin ellerinde hissiyât darmaduman. Düşüncen yerli yersiz darbeder de bedeni; Cinnetin diyârında avutur zaman zaman. Hani, yemin etmiştik kader çatsa kazara Hani, bir yol ağzında kavuşacaktık birden. Hani, büyük aşkımız bizi soksa mezara Hani, Hakk’a giderdik varıp aynı kabirden. Sanki cevap hakkı yok karıldığın bilmece Sırrı miras bırakıp hayatımdan sırroldun. Sanki seyyâh eyledin gez diye gündüz gece Âlemde her suretin cemâline vuruldun. Aradım, ağız ağız reşit olan cümlede Kadir bilir mecliste her mânâda aradım. Aradım, kâinatta bildiğim bilcümlede Eyleme dönüşünde; her esnada aradım. -Aklı başında değil! Sebep, deli divâne Esrik rüzgâra çattım senden esmiyor diye. Silik izler belirdi; dergâhlarda pervâne Meczûbluk terânesi bana oldu hediye. Endişe ekseninde gezindin hayâl meyal Hayâlinden geçtim de vehmin geçmedi heyhât! Ya içimden saklını ya başımdan aklı al Ya da dön artık bitsin gâiplere seyahat. Dön! Hisleri âzât et ilâhî yargılardan Dön ki duygu tayfında sevgi kalmasın nihan. Dön! Arındır zihnimi cevapsız sorgulardan Dön ki ulvî ikmâle kalmasın bu imtihân. 14 02 2012 09.07 - 17.10 Salih ERDEM / AYDIN |