gecenin siftahı
şiir için geç kalmış bir geceyi siftah ettim
ve dalgın gözlerime senli resmi bir lütufmuş gibi ellerimde seyir ettirip ince sızını yine gönlüme meşk ettirdim yad ettikçe o günleri aslında suya boğulup suretine ayak izlerimizi bıraktığımız o kum tanelerinin mutluluğumun küçük şahitleri oluşunu sonradan da olsa tebessüm ederek fark ettim akşamın denizde yakaladığı yakamozunsa mum ışığına yaptığı atıf,her sahile gidişimde anarım objektife yakalanan bir anın zenginliği unutturmuş şiiri ve siftahı bu olmuştu gecenin, hoş unutmuş ta değilim mevsim sıcağı ellerin kadar sıcak olmamıştı hiç gözlerim seni gördüğü için ısına biliyordum saf aşkın tomurcuğu bugünü aça dursun yaşanıyordu son demine kadar vakitler ne sabah olmalıydı o günler de ne de gece çünkü aşk vardı saatlere gardiyan olup beni senli ana hapis ederek istediğim o meşk dolu günleri hesap ettiren sonrası mı ? onu anlatmaya lüzum yok ya her şey her haliyle orta da, kısaca satır olmak sana mürekkep olmak bana kaldı başkaydı o kasaba iskelesinde oturulan vakitlerinden gündüzü sayıklayıp uyku tutmayan saatlere seni görebilme ihtimalinin kudretin dendi belki de ama bir aşktı yaşanabildiği kadar yaşandı... |