Gökyüzü
Arındığım suya renk düşüren gökyüzü!
Uçsuz bucaksız mavi... Sonsuzluğu düşlediğim Ululuğu hissettiğim Avuçlarımın adresi... Sahibimi ararım sende Çekip gitmek istediğim anlar olur Sana çivilenir gözlerim Anlamanı beklerim Şefkatin sarar sonra beni Huzuru demlerim. An gelir, karadan mütevellit bir elbise giyersin Işıl ışıl yıldızlarla süslü yakası Hilâldendir yandan ayrık saçının tokası İmrenirim güzelliğine Ulaşılmazlığına, yüceliğine... Arındığım suya renk düşüren gökyüzü! Hey! Ama ne oldu yine? Neden ağlıyorsun? Oradan ne görüyorsun? Hangi çocuğun canı yandı Kim öksüz kaldı, kim yetim yine Şecere mi tutuyorsun? Ağır geliyor değil mi, her suçun şahidi olmak? Öyle olmalı Yoksa alır mıydın koynuna alev alev güneşi Yananla yanar mıydın sen de? Bir yer var bir yerlerde Hani hep tarif edilen Hiç gidilmediği halde özlenen... Sen de orada olacak mısın? Şimdi yaptığın gibi Yalnızlığımı bozacak mısın? Bana "hayır" deme sakın! Görmezsem seni nasıl hatırlarım Kaç nüsha oldu kim bilir kasanda sakladıklarım... Arındığım suya renk düşüren gökyüzü Sonsuz mavi, sonsuz gece... Üstünü örttüğüm bin bir hece Kilitli emanetim, Anahtarı yalnız sende.... Leyl-i Dem Sevinç |