naçar kalırsın ortalık yerlerde...
ilk acıların duyguları eğer çıtanın ortasını geçmişse bu o kişinin ilk acılarına...
mahkûm bırakan bir son hükümdür… ilk duygu seli yüreği aşındırmaya başladığı anda sevi doğar gözler de hemen ışıldayarak hasretin gezintisi başlar yürek atımlarında hınzırca tutum ve davranışlar bazen yaralar bazense düşünülmeden dalınır kör nefsin şehvetimsi arzularına kapılarak ve şıp diye düşünce umutsuzluğun pençesine aşkın kamçıları yüreği amansızca yakalar parça parça eder hiç aldırmadan tutkular büyüdükçe büyür gözlerde oysa ki bir dozu ve bir kararı olmalıdır kontrol mekanizman çalıştığı andır işte bu an iradenin hükmü kadar çıkarsın rayından gurur ve kibir artık girmiştir devreye mantık bırakıp da kaçar naçar kalırsın cascavlak ortalık yerlerde kaçan balığın büyüklüğü ısındıkça boş kafada altında kalırsın ve çıta ortayı geçer geri dönüşü olmayan yollarda da kaybolur gönül el kol tutmaz sarılırsın kahır dolu isyanlara Mecnun’un Leyla’ya baktığı ve gördüğü gözden daha da güzel görmeye başlarsın değeri bile olmayanı çekip de yakandan sürükler seni o boynun da bir ömür boyu tasmadır artık ne göz görür ne kulak duyar söyleneni koptukça koparsın hayattan biçarelik sarar tüm bedeni yaramaz olursun tümden kel başa şimşir tarak arar olur garibim bitkisel hayata girmeden önce sevgi tapınması başlar aciz ruh alemin de yaratandan başkasına tapınmak yokken bir kula tanrılık yükler akılsız baştan o ayakların daha çok çekeceği vardır dönüp de dolaşır bir amacı ve gailesi olmadan köle gibi mahkumdur arzularına artık ve hayal ürünü yangınlara hakkın kılıcından da yer darbeyi kalbinden çıkarttığı için yaratanını kula da o kul olmuştur artık bir aptaldan farkı da yoktur ki hem bu dünyadan hem ahretten kovulmuştur artık… (12.02.2014) AZAP… |