HOŞÇAKAL
İlk girişte yüce dağları karşılar gözlerimi.
Yazın yeşil,çoğu zaman karlı. Bembeyaz bir heybet ufukla karışır gözlerimin önünde Sanki dansederek sarmaş-dolaş Uhdesine alıverir beni de... Çok sevdim bu şehri. İliklerimde hissettim aidiyetimi uzun süre. Bastığım toprağın bir parçasıydım üzerinde böcekleriyle. Diğer adı aşktı. Dökülür gibi yağardı kar Duvaksız gelinlerinin üstüne konfetiymişcesine. Ayaklarımda bir pranga gibi, Ne kadar uzaklaşsam geri çağırırdı. Yaralı şarkılarını dinlerdim gecelerce. Düşlerimde caddelerinde gezmediğim günler, Boynum bükülürdü. Hiç bitmeyecek bir sevda zannederdim Bu şehre tutkumu. Bitiyormuş her şey gibi. Şimdi delik-deşik kalbimde eski bir anı gibi, Karlı bir tablo gibi gömüyorum benliğime. Oralarda bir yerlerde kalsın. Ve izin versin artık bana. Hızlı bir martı gibi özgürce dalayım masalıma. Hoşça kal diyeyim. Hoşça kal Erzurum! |