Mevsim Çıkmazı
MEVSİM ÇIKMAZI
Doğrudur; Çocuklara karışır küs bakışlarımız gibi görünmez Sırtın dönüp amber kokulu patikalarda Peşin şiirlerini yazıyordu orada ki feryadı-ferli Bir bakış henüz daha birer kuruntu iken Hangi birini kurtaracaksın Şimdi; Ve son dört mevsimin... Ne ilk ne son aldanışı bu ilgisi Islak yağmurların Öbür ölümlerin ertesini gözleyişleri Ve her mevsim çıkmazı bulutlanışı işte Sokaklarını yıkadığı buğulu çukurlar Ve hiç sorgusuz, hiç sualsiz, hiç çekişlerimiz Bazen uzlet maziden kalanlar Dikenli tellerine sürtündüğündendir Sisli sapağının amberleri bundan gayrisi Ezeli düşmanlar biriktirişi alışıklığı işte Ezilip kalacağı bir gün bir yerlerde Hiç kimsenin haberi bile olmayacağı Doğrudur insanlığa zararlı olduğu Ayağına çarptığı taşın canımı yaktığı doğrudur Senin gözlerin de bahar kokusu Benim dilim de ise hâlâ rençperlik var Bir ömre değer diyorlar belki de Darmadağın kapalı dudaklarla tekrarı o’ndan Nasıl olsa kaybedeceği doğru Tümü sancılı aşklarından kalan sadece Senin için yanan bir ateş Sürgünüyüm bana doğru Ve en nihayet korkuyorum Hayat beni yine o eski günlere götürdü On sekizin siğillerini çıkartmayan tenimde Otuz beşin erkenlik kabarcıklarımı dökülüyor Sabır taşı sakladığım koynumda zoraki çatlamaları Çınlayışları kulaklarımdaki o asi rüzgârın, Her tarafım sisli hatıralarla dolu Benim için artık hep sonbahar... |
Neçe gözyaşı tohumları ektim bahçeme…
Öğrendim hayatın aykırılığını;
Dil tutuluyorsa,sızı veriyorsa,
Ve her geçen gün ağırlaşıyorsa,
Bırak çiçekleri sulamayı…
Kurusun yapraklar!
Ne de olsa mevsim,
Kilitli Sonbahar…
diyerek ekliyorum ben de 'ebediyete kadar' isimli şiirimde ki bu kısmı,anlamlı ve kıymetli şiirinizin altına.
Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...