Genç Kızın Hıçkırıkları 5
Bu sabah çok erken kalktım,günün ağarmasıyla açıldı gözlerim.
İnsan sesleri geliyor sokaktan,çok isterdim gelen seslerin insan gürültüsü değil de,kuş cıvıltısı olmasını… Ama tabii ki bunlar hayal. Burası dünya,burada kavga var,gürültü var,ekmek parası için gece gündüz çalışmak var. Her şeye rağmen yeni umutlarla uyanıyoruz her güne,ve yine her gece aynı hayallerle dalıyoruz uyku alemine. Bazen düşünüyorum da o kadar dert varken insanların başında,onların yanında benim çektiğimde dert mi diyorum. Bir çocuk düşünüyorum küçücük elleri olan. Açlıktan ağlayan… Ve evladını doyuramadığı için kendini paralayan bir anne. Sonra yaşlı bir teyze geliyor gözlerimin önüne,büyütüp beslediği evlatları tarafından istenmeyen,değersiz bir eşya gibi sokağa atılmış bir anne… Ve o gözlerimizi kısıp yargılayarak baktığımız sokak çocuklarını düşünüyorum,köşe başında gördüğümüz dilendirilen çocukları. Düşünüyorum da düşünecek ne kadar çok şey var şu hayatta… Yok benimkisi dert değil sanırım. Sadece birazcık aşk acısı bu. Unutulur. Unutmam gerek. Nasıl unuttuysam çocukluğumu,nasıl unuttuysam o masum gülüşlerimi,seni de unutacağım. Oyuncaklarımı,küçükken paylaşamadığım şekerlemelerimi nasıl unuttuysam,seni de öyle unutacağım. Sadece biraz zaman. Yüreğimin kabuk bağlaması için birazcık zaman… SİNEM KARATAŞ |