YIKILMAYA HAZIRIM
YIKILMAYA HAZIRIM
Öfkem kendime başkasına değil, Bir vicdansıza kul eyledim kendimi. Baharımı kışa çevirdim ellerimle, Şimdi korkularım ondan olmalı! Güneş yine bu sabah bulutlar arkasında, Yüreğim mahkûm bir vefasızın yüreğinde! Kor ateşler sarmış dört bir yanını. Ne gözden damlayan yağmurlar, Nede deli esen rüzgârlar, Söndüremez bilirim. Keşke gözlerim saplanmasaydı, O yalan bakışlara. Aklım takılmasaydı o güzel sözlere. Alev alev yakan teni değmeseydi tenime. Dolaşmasaydı sımsıcak elleri, Saçlarımın arasında. Beni benden çalan nefesi, Ruhuma zincirleri vurmasaydı. Bu kadar acı çekmezdi yüreğim! Şimdi kumdan yapılmış kuleler gibi, Yıkılmaya hazırım. Ne fırtınaya, nede depreme ihtiyaç yok. Ben kendi sonumu ellerimle gümüştepside sundum. Ne olur toplamayın dağılan parçalarımı, Sessizliğin fırtınasında yok olsun bedenim. Hâlâ yürek umutla yaşayabilecek mi? Çok meraktayım! Usulet Güner |
“YIKILMAYA HAZIRIM…”
“Ne fırtınaya, nede depreme ihtiyaç yok.
Ben kendi sonumu ellerimle gümüştepside sundum.
Ne olur toplamayın dağılan parçalarımı,
Sessizliğin fırtınasında yok olsun bedenim…”
“Yıkılmaya Hazır” insanlar
İnadına, içlerinde ki sevgi taşkınlığından yara alırlar
Bir anlasalar,
Bir anlasa, o sevilen yar yerin de olanlar,
Aradıkları sevginin yalnız seven de olduğunu anlarlar
Çünkü sevenler sevgiyle yaşarlar
Sevmeden bir an olsun yaşayamazlar ?...
Bence de sevenler “Yıkılmaya Hazırlar…”
Seve seve, sevgi yüzünden enkaz olmaya razı olurlar !
O yüzden ,
Sevileni mutlu etmek o gibiler de dağlar kadar
Sevmekten, sevilebilme zamanlarını ellerinden kaçırırlar
Çoğu da sevmek uğruna ömürlerini karşılıksız harcarlar
Oysa seveni sevmek,
Mutlu olabilmek için bulunmaz bir nimet !
Onlarla nasip olur bir insana tüm keşfedilmeyen duygular
Bir anlaşılmış olsalar,
Öylelerini seven insanlar,
Asla bir ömür boyu pişman olmazlar…
Güzeldi içten savrulan duygular…
Yüreğinize sağlık…
En içten Mutluluklar !!!....