EFENDİM!..
Efendim
Tarife yeltendim en zor olanı; Kolayı tek sözde buldum Efendim... Ne kalemler bitti, ne de kâğıtlar; Yazılan nâmede puldum Efendim... Mevlânâ’nın dergâhında eylendim; Yunus oldum, dilden dile söylendim; Pir Sultan’da zindanlara boylandım; Zincirler vurulmuş koldum Efendim... Kerem’le tutuştum, Mecnun’la yanıp; Aslı’yla inledim, Leyla’yla kanıp; Hakk’a secde ettim, Hakk’a inanıp; Ferhat’la dağları deldim Efendim... Nicesinin kucağında saz oldum; Sevdalıya ilham veren haz oldum; Hazan oldum, bahar oldum, yaz oldum; Gülmeyen yüzlerde güldüm Efendim... Kapı kapı, sokak sokak sorulan; Huzuruna ’Besmele’yle varılan; "Çıkarsa" diyerek, hayra yorulan; Dilleri bağlanmış faldım Efendim... Esir edilmedim hiçbir savaşta; Çok gezdim gölgemle bu dağda taşta; Âşık Veysel ile Neşet Ertaş’ta; Mızrabın vurduğu teldim Efendim... Seyyâh edip diyar diyar gezdiren; Nicesine akıl-fikir bozduran; Ağmalara gece ferman yazdıran… Ahrâzı söyleten dildim Efendim... Kimsesizin yüreğinde yurt olup; Hâl bilmezin hâllerinde dert olup; ... Ve Eyyûb’un yarasında kurt olup; Nicedir bir canda kaldım Efendim... Kimisini yataklara düşürttüm; Kimisini bir mum ile pişirttim; Kimisine ’Lâ havle’yi şaşırttım; Tövbeyle yürünen yoldum Efendim... ’Elif’te ben vardım, ’mîm’de ben vardım; Kederde, efkârda, gamda ben vardım; Yandıkça buz tutan mumda ben vardım; Üşüyen kalplerde çuldum Efendim... Petek petek oğul veren aşığa; Ben yürüdüm adım adım ışığa; Yürek sofrasında dolan kaşığa; Gönül kovanından baldım Efendim... Musâ âsâsıyla denizden geçtim; Rüyayla diyârdan diyâra göçtüm Gâhi şarap içtim, gâh zemzem içtim; Evvel’den Ahir’e doldum Efendim... Ali ALTINLI – 06/02/2014 Saat: 12:07 |