çakılı bakıyordu yılgın gözlerle
Kul arıyorum be Osman
vefayı yoğuracak olan bir kul Yer ve gök arasını bir gökkuşağı gibi saran Ruhum da bir kem ağırlığı yüklenirken Polenler yayılıyor arıların ağzından kusturularaktan bir çiçeğin bükük boynun da tasmadır aman öz benliğin içine düşerken fesatlık var biraz da sen oyalan duydum ki demir korkuluklu kafese hapsedilmiş güller hem de kendi öz vatanında halis kuşların kanatların da canlanmasın diye oysa biz yaratılanların en hasıydık sözde elimizden zar ağladı dünya hiçbir kabahati de kabullenmedik yıkıp da gittik feleğe yerinde çakılı bakıyordu yılgın gözlerle başka bir yaşamın kaderi çökecekti belki üstüne aşk doğuruyor kalbe hüznün bükülmez pençesini kula kul olmuş zamanlar da orak ucu biçildi tüm seviler kurak bir havada intikamın sevindirdiğiydi zaman abam da susuz ıslandı ten kesiğinden girdi kötülükler ruhumun derinliğine şaşkın yol zamanların da ne zannettiyse beni yüklendikçe de yüklendi zalim bahtın açık kalınca penceresi çalmak ne kolay tüm değerlerimin yok oluşuna sadece ve sadece göz yaşlarımdı tek şahidim aşkla bir an tutunabilirdi belki atim dedim ömrün sebilinde bir bardak da olsa su nasibim sığabilirdik gönlün boşluğuna be Osman akbudak açılmasaydı ama sen dik durmaktan hiç yorulmadın görev ipinin karşısın da bir elde defter bir elde kalem yaz bakalım bir anda bir ömrü etkileyen kaderi sarsağından tutkun kalmış ergenliği kulaç ötesinde kaldıkça istikbal farklı ilişkiler çökebilirdi açıkta kalan yakanıza masumane duygulardan koparak kapkara bir duman çıkabilirdi her yanlışta ayyuka sana kahrın koruğu bile çok zeytin ağacı kurnazlığınaysan vicdanın silahın da çekirdek çok ipine nişan al atinin istersen çek tetiği hınç dolu gözlerin kininde toprakta çürük artıklar yeşerir mi sandın her demin bir azığı varken şeytan canlı canlıda atar ağını an bu an işte vakit de bu vakit olunca kim kımıldayabildi kancık cilvelerin sürtünüşünden yükselirken feryatlar kim duydu ki gül endamın da yücelsin isterdim her şey hak içinden vur hevesliysen seninki hiç acıtmaz ki içimi dost dediklerimin gül endamı kadar benim andım gönül çiçeği ve karanlıklar hiç gitmez ki bu vatandan bahtsız bir kan damalıdır tüm bilmeceler… (31.01.2014) AZAP… |
seninki hiç acıtmaz ki içimi
dost dediklerimin gül endamı kadar
benim andım gönül çiçeği
ve karanlıklar hiç gitmez ki bu vatandan
bahtsız bir kan damalıdır tüm bilmeceler…
Üstat kaleminize yüreğinize selam olsun harikaydı şiir...saygılarımla...