Işıklı Bir Adam...
Işıklı bir yol seni çizdiğim resim
Ressamın karanlık bir oddaya mahkum Edilmesi gibi bişeydi seni anlatmak Karanlıkta karmakarışılıkta yürüyebilmek Gibi bişeydi Işıklı bir yolda sana hikaye yazabilmek Sokaklarda yanan sokak lamları Gelen tranvay sesleri koşuşan insanlar Sen ve senin içinde bitmeyen tükenmişliklerdi Işıklı bir yolda seni çizdiğim resim Bir anda alevlenen biranda susmaktan yana olan Uçuşan karga seslerinle uyanan Gecelere kendini bahlayan hep içindeki mutsuzluktan yakınan Bişeydi seni ışıklı yola anlatmak Biraz aksi biraz inat bir o kadarda gururlu Dediğim dedik ama yumuşak yumuşacık Bir kalbi olan ışıklı bir adamdın sen Kendi gölgende yürümesini ve yürütebilmesini Öğreten dar alanlara sığmayan sığdıramayan Kocaman adımları idaelleri olan Işıklı yolda karanlığıda yaşayabilen bir adamdın sen Böyle bişeydi Işıklı yolda seni çizdiğim resim Rengareng bir okadarda siyah beyaz olan Dik bakışlı bakışları sert korkutan korkulardan titreten Yumuşacık bir ses tonu kocaman kolları Sarıp sarmaladığı zaman hiç bırakmayan bırakamıycağını bilen Kaçmak istedikçe kaçamayan bir resimdin sen çizdiğim Işıklı yolda Ellerinde atmacası olan çakıl taşlarını topluyan Kıyamayan kıymışlarcasına üzülen bir fırça Bir tual bir vitrin camıydın sen Sana baktıkça içindeki hırslarına iyimser davranan Anlattıkça anlatan hiç susmayan susturmalarınada müsade etmeyen Işıklı bir adamdın sen beni sorarsan Yazmakla bitiremediğim aydınlık ve karanlığı aynı anda yaşayan Duygular ve duygusuzlar misali boş bir sandal gibi sürüklenen Yada balığın yeme yaklaşması anladığı anda kaçması gibi bişeydim ben Bilinmezleri oynuyan oynadıkçada hıçkıra hıçkıra ağlayan Mutluluk ve mutsuzluk olan boğum boğum boğulan Çaresizlere çare olmaya çalışan ne ışığı ne sokağı Ne gölgesi nede bir sokak lambası nede izleri olan bişeydim ben Işıklı yola çizdiğim resimdin sen sen ışıklı adam... 17/08/2013 Hesnam AsiTürk |