Ada'm
Kılcal bir fay hattı
Koptuğunda sisten perde Silik suretler ışık uzakta Adam ozaman sıcaklayan yüreğine yaslandı Dalgaların dağlara savurduğu şehir Akıp giden eşine ağıttı o gözler Gitmeliydi ardında ne varsa silerek gelecekti gazlı bezler yakarak Adam sevdi güzeli unutarak kahırlı yılları gömerek Kucak açtığında hayata Yeni kente merhabası kırık Neden bu şehir diyenleri geçiştirdi Bir gün göz hizasına parmak yükseldi Adını sordu aferin dedi Pamuk Çukurovada yetişirdi Dikene ragmen o köpüğü yıkayan Keskin diken Her kasımın sen haftası Izin alırdı Lojmana kapanırdı Hediye kabul etmezdi Bir tek tükenmiş kırmızı kalem dışında Dönmesi gerektiğine karar verildi batan bir şey vardı akan dışında Kabak tatlısını hala seviyormuş Tahinli şekliyle Deniz çevirmiş kara parçası Ada Aşağıdan yukarıya |