-hişt bakın size ne anlatacağım bir dinler misiniz beni? -size söylüyorum baksanıza -hiç duyanınız ve de bir göreniniz var mı beni içinizden kimin umurundaydı sanki herkes dalmış kendi curcunasına ya kanmakta ya da kandırmakla meşgul aslında düşünüyorum da biz kendimizi aldatmıyor muyuz? şu meşakkatli yolculuğumuzda...
öylesine berrak bir güzellik yaşatıyoruz ki biz kalbimizde ter temiz duyguların doğurduğu gönlümüzde nadide bir ten kokusu olduğu için ölüp de yok olmaya hemen razıyız sevdiğimiz için ama hemen bin bir nifak tohumlarını ekiyorlar yüreğimize hem de bir çırpıda gözler üzerimiz de ahfeş bakışlı biz ne kadar gönlümüzü can canan diye tümüyle aç sakta alıp da götürüyorlar bizi bizden hiç acımadan atıkları bir cehennem kuyusunun dehlizi yakıp da kavuruveriyorlar tüm ruhumuzu adı aş/k olsun diye
çekip de çeviriyorlar fetbazca birdir bin dalavereleri yalanların boyu bir selvi boyundan da çok uzun ne kadar küçük ve masum olsa da gözlerimiz ve yüreklerimizle birlikte kapatıyorlar sis perdesine tüm hayatımız boyanıyor hepten toz pembeye oysa tüm gerçekler o anda gizlice boğuluyor bir oyunun antrakt perdesinde parça parça koparıyorlar içimizde ki tüm değerleri aşk olsun diye
kuruluyor yaşamımızın içine görkemli bir tiyatro açılıyor her konu da bir gizemli perde bitip tükenmeden çevriliyor her tür oyun içinde hem de tüm çıplaklığı ile tam da sıkılmadan kararmış olan gözümüzün önünde türlü türlü cilveler sunuluyor altın tepsiler içinde anlayıp algılayamıyoruz bir türlü kalınca şakşak içinde ağzımızdan girip burnumuzdan çıkıyorlar hem de kalbimize hiç uğramadan adı konuyor aşka meşk diye
ne içimizin temizliği ne ufacık bir saflığı kalıyor ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Geçip de götürüyorlar zamanı aş/k diye… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Geçip de götürüyorlar zamanı aş/k diye… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ne içimizin temizliği ne ufacık bir saflığı kalıyor ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
Zaman mı suçlu, insan mı ...zamanın hiç suçu yok bunda..tamamen insan suçu aslında.Yitirilenler, tüketilenler, kaybolan değerler.Bir daha asla geri gelmiyor ne yazık ki. Üstelik de geri gelmesi için hiç bir çaba gösterilmiyor.Tam tersi gün gün seyreden bir yok oluş senfonisi çalıyor kulakları sağır edercesine.Görülen manzara o ki, yarınlardan ümit görünmüyor değerli kalem.Tebrik ediyorum , harika mesajlar veren çok özel bir eserdi yine.Saygı, selamlarımla.
ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
MERHABALAR GÖNÜL DOSTU İNSAN ; ÇOK GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI .... YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..YÜREKTEN KUTLARIM ..EMEĞİNİZE SAĞLIK . SELAM VE SAYGIMLA
kuruluyor yaşamımızın içine görkemli bir tiyatro açılıyor her konu da bir gizemli perde bitip tükenmeden çevriliyor her tür oyun içinde hem de tüm çıplaklığı ile tam da sıkılmadan kararmış olan gözümüzün önünde türlü türlü cilveler sunuluyor altın tepsiler içinde anlayıp algılayamıyoruz bir türlü kalınca şakşak içinde ağzımızdan girip burnumuzdan çıkıyorlar hem de kalbimize hiç uğramadan adı konuyor aşka meşk diye
kalemin varolsun dost şairim anlatımı anlamı çok güzel bir şiirdi
farkında olmadan kendi adımıza attığımızı sandığımız adımlarımızın başkası adına atıldığını vakıalar gösterdiğinde çok geç kalmış oluyoruz..... ........................................................ çok güzeldi.......kutluyorum usta kalemi selam ve saygılarımla
kuruluyor yaşamımızın içine görkemli bir tiyatro açılıyor her konu da bir gizemli perde bitip tükenmeden çevriliyor her tür oyun içinde hem de tüm çıplaklığı ile tam da sıkılmadan kararmış olan gözümüzün önünde türlü türlü cilveler sunuluyor altın tepsiler içinde anlayıp algılayamıyoruz bir türlü kalınca şakşak içinde ağzımızdan girip burnumuzdan çıkıyorlar hem de kalbimize hiç uğramadan adı konuyor aşka meşk diye
ne içimizin temizliği ne ufacık bir saflığı kalıyor ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
(19.01.2014) AZAP…
Anlam dolu dizeler okudum usta kalemi alkışlıyorum Hayatın kendisi tiyatro sahnesi bizler figüranlarız verilen rolü oynuyoruz Ancak ne yazık ki sonu dramla bitiyor.......... Şiirlerin usta kalemini selamlıyorum
En büyük hatamız inanmak Kadri dost ve parça parça koparıp yok ediyorlar bizi...Ne güzel bir şiirdi.İçim burkularak okudum..Bizlere bunları yapanlara gerçekten aşkolsun dedim sizin sözünüzle kutlarken selamlarımı bırakıyorum dosta..EMA
ne içimizin temizliği ne ufacık bir saflığı kalıyor ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
Çok beğendim kaleminizi kutluyorum selamlar...................
"Sev kardeşim... Elini ver bana... Ye, iç, gül, oyna.... .............."
Böyle avutulmadı mı insanlarımız..
Çalışmayı, düşünmeyi, kendi özüne yakışan şekilde yaşamayı, üretmeyi, iyinin iyisine layık nesillere hizmet etmeyi tavsiye eden oldu mu ki... ya da bu tavsiyeler duyuruldu mu ki...
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
(19.01.2014) AZAP…
Saygıdeğer üstadım yüreğinize sağlık güzel bir şiir daim saygılarımla.....
Ya anlattıklarınız hiştt kadarsa sonra dönüp bakanlar susuyorsa sessizce acaba sessizlik zamanın içinde hep gece mi yoksa güneşten göz kamaşma anı mıdır? Dediğiniz gibi bir varmış bir yokmuşa sokuldu yaşam. Yaşam var yokken
_________________________ ___________ne içimizin temizliği ne ufacık bir saflığı kalıyor ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu… bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan hemen perde kapatılıyor son diye ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşk olsun" diye…
Biz onlara inanıp güvendikçe, onlarsa daha fazla bastırıyor, dayanılmaz cenderelere sıkıştırıyorlar hepimizi. İyiliği, güzelliği, tüm samimiyeti öteliyorlar. Kendi halinde kalmak istese de, zorluyorlar yozlaşmaya itiliyor insan. Her gün yeniden bir umutsuzluk doğuyor, ay kadar, güneş kadar parlak ziyası yakıcı, vaatleri hep hain sıcak. Ustalıkla hazırlanmış toplum mühendisliği, sevgi teraneleri ile kamuflajlı aldatmaya, çalıp çarpmaya, yozlaşmayı biraz daha da koyulaştıran, tükenişe odaklı.
Ah değerli usta... dost şairim umarım dilerim emeklerimiz boşa gitmez. Umut, bolca umutlar pompalamak isterdim elimden geldiği kadar. Ama gerçekler hep gözlerimin önünde. Onları görmezlikten gelemem. Halkımıza, dostlarıma, değerli kardeşlerime ben gerçeklerden başka bir şey söyleyemem. Tabii siz de değerli kardeşim. Zamanı boşuna suçlamayalım; zaman değil suçlu olan, insandır dostun insan. Ne istediğini bilmeyen insan. Kulağının üstüne yatıp ürekli uyuyan insan. Kendi yapması gereken zorunlu ve kendi hayatını sürdürecek eylemleri yapmayıp, olur - olmaz, yerli yersiz, her şeyi ALLAH tan isteyen insan, çok suçludur çok.... dost şairim Rabbim size uzun ömürler hep sağlıklı ve dingin günler nasip etsin. Kaleminizi eksiltmesin bu sayfalardan. Tebrik ve taktirlerimle selamlayıp kutluyorum sizi Kadri Atmaca bey kardeşim. Kemal Polat
kempol tarafından 1/19/2014 3:43:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
ne de ruhumuzda bir sükun ve mutluluk
menfaat yolunun kapanmış olduğu fark edilince
acılar kol geziyor kırıyor ihanetler içten ve dıştan tümüyle
hem elimizi hem de kolumuzu dizlerimizi kırarak
kopuyor tüm ipler maziden atiye doğru kayarak
arayıp da soranımız kalmıyor kalınca ortada cıs cıbıl
çırılçıplak tüm olaylar çıkıyor bir bir ortaya bir ömrü çalarak aş diye
son perde aslında ilk perdenin aynısı değil mi ki
masal olduğu anlatılırdı bize her bir şeyler çocukluğumuz da
bir varmış bir yokmuş… niye baştan anlayamıyoruz ki
aşk denilen şeyin bir oyun olduğunu…
bir şeyde yapıp söyleyemiyorsun hesap da soramadan
hemen perde kapatılıyor son diye
ve şimdi tüm yaşam bir varmış bir yok muşa sokuldu "aşkolsun" diye…
Zaman mı suçlu, insan mı ...zamanın hiç suçu yok bunda..tamamen insan suçu aslında.Yitirilenler, tüketilenler, kaybolan değerler.Bir daha asla geri gelmiyor ne yazık ki. Üstelik de geri gelmesi için hiç bir çaba gösterilmiyor.Tam tersi gün gün seyreden bir yok oluş senfonisi çalıyor kulakları sağır edercesine.Görülen manzara o ki, yarınlardan ümit görünmüyor değerli kalem.Tebrik ediyorum , harika mesajlar veren çok özel bir eserdi yine.Saygı, selamlarımla.