SENİ SÖMÜRÜR
SENİ SÖMÜRÜR
Ne batılı nede Doğulu İnsan Seni gerek kolu Ne beytula nede Kâbe Her din Seni sömürdü Nemrut Şahlar gittiler Galip, te doyan oldular Aç galipte tok gidenler Her kul seni sömürdü Kovdu Ogün Resul seni El, Hakem ibni-ebi el iti Neslin Yezit mervan biti Her yezit seni sömürdü En hak mürşit ilmimdir İblis Cahil ilimde biter Seyit kazim Ogün ölür Her softa seni sömürür ŞAHMİR KÖYÜM OÇAĞIM MEME HECİ İLİM ADIYAMAN |
Yirmibeş baharı sayıp da geldim
Kokunu vermiyor çiçek ne de gül,
Güzeller içinde ben seni sevdim
Tadını vermiyor menekşe sümbül.
Bence sana kıymet biçmekse eğer
Bir tek duruşun da dünyaymış meğer
Cennet güzelliği sana eş değer
Senin kadar ancak güzel İstanbul.
Cilveli tebessüm yüzü güldürür
Çekimser nazların ocak söndürür
Bakışın can alır gözün öldürür
Elinde can bulur şakıyan bülbül.
Daima sorarım sözler içinde
Aşkınla yanarım közler içinde
Aydınlık ararım gözler içinde
Sabah seherinde şafak bul tan bul.
Ak gerdanda gonca güllerin açtı
Miskiamber gibi kokular saçtı
Kenan’ı Yusuf’a eş değer taçtı
İyilik içinde bakışın makbul.
İSMAİLOĞLU’yum namert beslemem
Senden gayri hiçbir şeyi düşlemem
Karun gibi zenğin dünya istemem
Sen bana düşersen o zaman kabul.
---- 07.08.1969 - Kozan
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul