BENDEKİ SENsen geçiyorken hayatımdan adım adım ben yalnızlığın limanına demir atmış terkedilmiş bir gemi kadar heybetli ve mağrur dururdum fırtınalı gecelerde azgın dalgalara karşı.. lakin sen güneşin aydınlatıp ısıttığı altın sarısı sahillerde uzanıp denizi seyretmeye alışıktın kaygısız el görmemiş denizlerde narin bakışların ısıtırken süzülüp giden martıları ben alabildiğine soğuk ve ıssız kalakalırdım baykuş bakışları haşin halbuki ne sen alışıktın deve dikeni misal benliğime ne de ben o manolyadan alıntı işvene ben sende dumanı tütmemiş karakış sen bende güz görmemiş bahar kadar taze dikensiz gül tutsan kanatmazsın ki yüreğimi tutsam nasl ki incitemem seni feryadı bundandı katılaşmış cüretimin sendeki beklentisi o kadar hakir sen kararsızlığın pençesinde bir ceylan kadar zarif ve ürkek bakışlı ben avına mecbur ona kilitli özlem dolu bir vahşi gibi acımasız gerçek sen seni sen yapanla ne kadar bensen ben beni ben yapanla o kadar sen ne yazık ne sen ben olabildin ne ben sen... |