GECE KONDU
yasaklıydı şehir adımıza
soyadımıza yazılırken fatura gülümsemek dahi pusuydu yüze kenar mahalleli yalnızken hüzün kaynardı kazanda gaz ocağında ay ışığı sızlanırdı pencereden sızarken bir nazımdı adeta aydınlık sevgimiz göç ederdi her yöne dağınık yağmurdu yağan damlayan damda demirsiz nilüfer kiremitleriyle gri betonlu kireç şerbetli mavi ara renklerinde bir oda beş horanta onlar bunlar ve sabah gelen caterpıllar vurgun yedi düşlerimiz nafile sularla yıkanarak büyümeye çalıştık ağlaştık beraberce in/cin/dik hep gece konduk hayata ve her sabah yıkıldık Sami ARSLAN Karşıyaka / İZMİR |