DELİ GÖNLE ÇIĞ DÜŞTÜ
Elden bir şey gelmiyor, gelip çatınca firak
Mutluluk ve huzurdur, aşkta aranan erek Kimsesiz, viranedir, şimdi bu deli yürek Ben öpüp koklamadan, kızıl gül’e çiğ düştü Sevdanın doruğundan, deli gönle çığ düştü Ben ki; her gün, delice, o günleri özlerim Şimdi kendime bile, kâr etmiyor sözlerim Uykuya hasret kaldı, şu zavallı gözlerim Sabahın seherinde, kızıl gül’e, çiğ düştü Dert,keder yığınından, deli gönle çığ düştü Ilgıt ılgıt eserken, yorgun seher yelleri Ruhumu okşuyordu, kırık sazın telleri Ne güzel şakıyordu, dalda bülbül dilleri Saba vakti bahçemde, kızıl gül’e çiğ düştü Hem de sessiz, sedasız, deli gönle çığ düştü Uzakları görürüm, gözünün karasında Çiçek açtı hüzünler, sevdanın yarasında Yitiyordu bir sevda, çığlıklar arasında Titriyordu yaprakta, kızıl gül’e çiğ düştü Özlem fırtınasıyla, deli gönle çığ düştü Avuçtan kayıyorken, üzülmemek imkansız Sancı, acı, olsa da, zaman geçecek sensiz Beklemediğim anda, çıka geldi apansız Bulutlar arasından, kızıl gül’e çiğ düştü Patlamış volkan gibi, deli gönle çığ düştü Unuturken bir yandan, aklımı sardı güman Küllenmiş bir sevda da, görünmez imiş leman Ne yazık ki geçince, geri dönmüyor zaman Puslanmış bir havada, kızıl gül’e çiğ düştü Benden gayrı gören yok, deli gönle çığ düştü Lüzumsuz’um; bağrını, sakın verme yellere Açma sakın sırrını, yad, yabancı, eller’e Dert ortağın sazındır, dokunup dur tellere Gül-i zâr’ın içinde, kızıl gül’e çiğ düştü Ta ki, hazan vaktinde, deli gönle çığ düştü Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz ETEK YAZZILARI EREK:Amaç, gaye, maksat FİRAK:Ayrılık ayrılış DORUK: Uç nukta, zirve SEDA: Yankı, ses, bağırma GÜMAN: Korku, şüphe, zan LEMAN: Parlayan, parıldıyan |