MUHSİN YAZICI OĞLU KEŞ DAĞI
MUHSİN YAZICI OĞLU
KEŞ DAĞI 25-3-2009- Yazıcı oğlu ailesinin hoşgörüsüne sığınarak -25 3 2009- tarihide Elim bir helikopter Kazasında keş dağında şehit olan büyük birlik Partisi Başkanımız merhum Sayın Muhsin yazıcı oğlu için yazdığım şiir Hak ve hakikat yolunda şehit olan bu büyük dava adamı Ve arkadaşlarına Allahtan rahmet diliyorum ---------------------------------------------------------------------------- Seçim vardı ayrılığa biz seçildik Fidan anam Altı kardeş yola çıktık adresimiz koynumuzda Muradım var sağ yanımda can Yükselim sol yanımda Erhan Gülümser karşımda Numaramız yirmi beş üç iki sıfır sıfır dokuz Yola çıktık gidiyoruz sandığımız Keş dağında Kader yolumuza çıktı ferman dumanlı dağlarda Yer köye selam gönderdik can Sivas’ın uzağında Elveda çağlayan Cerit hoşça kal Kahraman Maraş Nasibimiz Keş dağında Ecel çok yükseklerden gülümsedi bize Fidan anam Ta bulutların arasından Sezemedik Bilemedik önümüzde ayrılık var Ölümün yüzü çok soğuk Erciyes’in fırtınaları kadar Ben dağları dost bilirdim Fidan anam Geçit vermez uçurumlar Kanatlarımız kırıldı aşamadık Keş dağından Fidan anam yorgan gönder Yüzü ay yıldızlı kırmızı atlastan olsun Yastığımız kuş tüyünden Nakışları dualarınla dokunsun Kar yağıyor üstümüze üşüyorum Keş dağında Akşam mı oldu ne her yer karanlık Furkan’ım daha gelmedi bekliyorum Gözüm dağların ufkunda Hasret çöktü yüreğime Firuzem geldi aklıma Yalnızım karanlık soğuk bir ıssız gecenin koynunda Uyumamı bekliyor ıslık çalan deli rüzgârlar Alıp götürüyor beni benden sabahı olmayan geceler Can paremden bir arzum var Can yoldaşım Gülefer im sevdiğim Eğer ben uyurda uyanmazsam Kocaman bir alperen öpücüğü al Benim yerime Furkan’ımın anlından Firuze’min saçlarını okşa hatırım için Doya doya öp yanaklarından Sorarsalar deki bey babanız Keş dağında Sana öyle hasretim ki can yoldaşım bir tanem Hayallerin kirpiklerimin ucunda geziniyor Bakışların takılıp kaldı göz kapaklarımda Ama ben sana ulaşamıyorum Elim kolum bağlanmış dokunamıyorum Bu dağlar öyle garip ki Yalçın kayalarda uluyor ayaz Saymadım sayamadım bu kaçıncı şafak Her taraf senin gelinliğin kadar bembeyaz Yüreğin gibi ak Bir hüzün var yüreğimde ben bende değilim sanki Yaralarımı yalayıp geçiyor acı rüzgârlar Ölüm senden bana daha yakın can parem seziyorum Yoklandım şah damarımdan Sessiz sessiz geziniyor şakağımda Bu nasıl gece bilmem ki bize mi küstü yıldızlar Sesimizi duyan yok mu gök kubbede vakit çok geç Yeryüzünde uykuda mı mahlûkat Ne çoban yıldızı göz kırptı ne şafak yıldızı parlar Yolun sonumu yoksa ne ay doğdu bu gece Ne güneşten haber var Örtün örtün üstümü öfkeli kara bulutlar Kar yağıyor üstümüze üşüyoruz Keş dağında Ülkümüz özümüz sözümüz vatan olunca Bir arzum var vatansever yiğitlerden Hayallerimi Anadolu’nun boz kırlarına ekin Yeşersin çiçeklensin dağlarda Arzularım alperenlerimin yüreğinde Türkü olsun yankılansın ovalarda Hasretimi rüzgârlara verin Götürsün köyümün elmalı dağlarına Üzülmeyin yarenlerim aramızda hak hukuk var Kader böyle bazen de acı olur ayrılıklar Hakkınızı helal edin inemedik Keş dağından Son hatıram dostlarıma bir selamımı Birde yüreğimi bıraktım Unutmayın merhametsiz Keş dağında Kar yağıyor üstümüze üşüyoruz Keş dağında ------------------------------------------------------------------ Yazan şair muhittin laç[email protected] |
hem üşürüz hem yanarız
dokuz ışıklı bir saray
biz MUHSİN ve ALPASLANIZ
tbrkler saygılar