düşenlerdönme dolap gibi siyaset zahir hukuk piyasaya düzmece düşer duymak isteneni söyleyen bitmez dilbazlar meydana süzmece düşer adil düzen arzda garip mi garip emekli bin yıldır dertten muzdarip sosyal felakette fakir muharip vergiler zengine sızmaca düşer “tüfek icat oldu” bilmem kaç katlı kim vurduya gitti binlerce atlı dünün akrepleri olmuş kanatlı her devir üstüme azmaca düşer marjinal faydayla beslenir meydan partisini kurar ve tapar insan vekile otelmiş meğerse zindan halk millet alkışa kazmaca düşer başımıza iner hesapsız dolu dış mihrak iç mihrak laflar dopdolu boş çuval içine bak hep sen dolu bu yük semerime gezmece düşer paralel devletin izahı meçhul devlet geleneği fişlenir her kul buna göre yosma şuna göre dul memurlar tespihe dizmece düşer kim kimden farklı ki hüküm hep aynı saç baş türlü renkte başta kep aynı veliye deliye derin dip aynı karanlık ışığa ezmece düşer taş olsan çürütür seni de bu nem günaha ağlamaz oldu hiç adem dünyevi’yim söndürülmez cehennem senin de ağzına büzmece düşer |