Sade-dil"Ey sade-dil! Zihnimin dağınık kıvrımlarından Bir düş bakalım anlatabilecek misin? Yaşamaya direnişini... Yine hisli bir kıvrımdasın belli Duygular aklın hükümlerinden ağır basıyor baksana..." Günün sesleri dinmiş Gece dünden yorgun Kanepede sessiz bir inilti Uykusuz Yalnız gezinenler ortalıkta yok İçlerinde burukluk Kuşkusuz... Gönülle sohbet zamanı Yarab! Kalp ağrısı tuttu yine Nedir derdin gönül? Hiç durulmadın bir ömür Ne sevdalar filizlendi açmayan Hep kaldın kendi haline... Sızı, bitmeyen sızı Yarab! Ne zaman nurlu bir neşe kaplasa içimi Ruhuma bir gurbet akşamı düşer Ölüm eski hüznünde değil artık Ayrılıklara bile alıştım ki Cennetim olur musalla... Hiç, hiç bir şeyim Biliyorum Yar yoksa gecelerde, gündüzlerde Hiç bir şeyim Masum çocukluğum dışında ne yaşadım ki? Günah duvarlarına çarpmaktan başka... Gaflet uykularından uyanmalı Gecenin elbisesini çıkarıp Merhaba demeli yeni güne Sözler tazelenmeli Umutlar tazelenmeli Gerisi tecelli Ya da yine hiç bir şey... Nice yağmurlar yağdı gözlerimden, hiç tınmadı özlenen Nice fırtınalar esti, geceler boyu dinmeyen. Bilmiyorsa, bilmiyor kıymet bilmeyen Saadete, sade-dile gelmeyen... Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN |