Yüreği Güzelime...
Yüreği Güzelime
Dün akşam camın Kenarında yüreği güzelimi düşlerken okuduğum bir kitap hatırlattı seni özlediğimi Oysa ben biliyordum seni özlediğimi lakin sanırım kitap biraz daha etkili oldu Konusuna uygundu edebiyatla büyüyen çocuklardan bahsediyordu Ki biz ya okuyarak ya yazarak büyüdük Yaşadıklarımız ya kağıda kaleme döküldü ya da okuduklarımızdan deneyim edindik Şimdilerdekiler de durum ne bilemem ama biz böyle yetiştik kendi kendimizi sınav ederdik Tek defter Tek Kalem Tek Silgi Tek eşliliğide böyle öğrendik Böyle olmasının nedeni deneyimsiz oluşumuz değildi aksine herkesten farklı kimine göre daha kolayı ya da daha zoruydu olsun bize düşen bu olmuştu Bazen; Gece eve yapayalnız yürürken Yüreği Güzelimi Düşlediklerimi ve kurduğum cümleleri yazsaydım eğer fazla duygusal olurdu İnsanların okuyup içlerinin sızlayacağı şeyler yazmaktan sıkıldım sanırım İşin aksi yanı teknolojinin oyunu bundan bir sayfa önce yazdığım her şey silindi Belki o da fazla duygusal kaçacaktı Ama eskiden olduğu gibi kağıda kalemle yazssaydım kaybolmayacaktı Seni özledim Yüreği Güzelim Ama ne yazık ki bu kızgınlığın adı değişmiyor Kızgınlık özleme dönüşmüyor ya da özlemle sönmüyor Suskunluğun hep korkuturdu beni gideceğini düşünürdüm Gitgide Buğdaya çalıpta esmerleşen tenin Ve mutsuzluğun dökülen dişlerinin suskunluğunla eşdeğer mutsuzluğunu okutuyordu yüzünde Halbuki gülünce Güzel Yüreğin Okunuyordu dudaklarında sen lakin niyeyse sakladın Bir gün bırakıp gideceğini düşünürdüm hep o yüzden güvenemezdim sana sırtımı dayayamazdım Ne garip bir gün bırakıp gideceğini düşündüğüm sen gitmedin Ben büyürken ve sen gitgide küçülürken gidenler oldu Biz beraberdik birileri bizden gittiğinde Ben görmüştüm seni dudaklarını büzerek ağlarken Senin suskunluğun bana cesaret verdi sanırım Ki giderken bir şey demedim sana tek diyebildiğim “Neden Yüreği Güzelim” oldu. Sonra ne zaman susmaya başlasan anladım ki gideceksin vakti geldi ve en uzun geceydi Şimdilerde sadece dinliyorum ve duyabildiklerimi yazıyorum Oysa ne yapmaya gelmiştim İstanbul’a Sana inat dans edecektim ne bilirdim ahının tutacağını Bir kere kızmıştın bana pazarda işler yolunda gitmeyince Sonra gidincede oynardın elimden tutar halay çekerdin Ben hala çok seviyorum oynamayı hele de sokaklarda olmayı İyi şeyler yok mu hatırladığım Dönüp baktığımda o kadar az ki Yaşanılan bir kötülük bir sürü iyiliği silebiliyor ben bu şehirde en iyi bunu öğrendim Sabahları yürüdüğümüz yolda söylediğin türküler vardı Bense türkü söylemek için çok sarhoş olmak gerekiyor derdim Ahhhhhhhh Ahhhhhhh Yüreği Güzelim. Ahhhhhhhhhhhhhh Şimdilerde sabahları senin lezzetinde yudumluyorum kahvemi Özleminide öfkemle Karışık katıyorum içine Olmadığını düşünmek korkuturdu beni küçükken ta ki on ikime gelene kadar gidenlere anlam veremez çok garip olurdum Tıraş olurken yüzümü kesmeye başlamıştım Demiştim artık aynadada göremiyorum kendimi Demek ki bu sefer o gitti Çok dokunurdu bana eve sanki akşama kadar dünyayı iteklemiş gibi gelmen Yaşamak sırtında yük mü olmuştu da omuzların çökmeye başlamıştı? Ben büyürken sen küçülmeye başlamıştın İşler yolunda gitmiyordu her halinden belliydi Çok kızmadın bana çok konuşmadın da Sen bana hiçbir şey yapmadın ne garip Giydiğim takım elbiselerinin pantolon cepleri çürürdü gömleklerimin yakaları kirlendi sen gidiyordun Sandığım gibi olmamıştı birden değildi gidişin ağır ağırdı Ben anlamazdım o etrafındaki çocukların sende ne bulduklarını ve seni neden o kadar çok sevdiklerini Bana göstermediğin neyin vardı Ne yapmıştım kabahatim neydi Şimdi en çok hiç olmaman korkutuyor beni Kızgınlığım geçmeden gidersen eğer Cümlemim sonu bile gelmiyor Seni özledim lakin gelemiyorum yanına ne kötü Ben büyürken içimdeki kin de kızgınlık da o kadar çok büyümüş ki şimdi olur olmadık yerlerde yakıyorum insanların canını Öfkem geçmiyor dönüp hesaplaşma derdine değilim ama kötüden sıkıldım iyiyi aramak yoruyor Gel be YÜREĞİ GÜZELİM Alev Gözlüm İsyan Bakışlım Baharım ol Gel Dedim ya sen hiçbir şey yapmadın sen senden giderken sen bile farkına varmadın Sende bulamadıklarımı dışarıda arayınca başıma gelmeyen kalmadı Sonra vazgeçtim çünkü anladım dünya çıkar dünyası Biliyor musun ölüm korkutmuyor beni Ve biliyorumki Her Yaprak Kendi Hevesince Dalgalanır rüzgarın Avuçlarında Sadece beklemek yoruyor Bebek Sevdanı Yüreği Güzelim Recep Yeşil Ataköy... |