kızıl hasret
Kırılmış kolları rüzgar oynatır
Lal olmuş dilleri içten söyletir Küfür deryasında sandal yüzdürür Aşığın maşuka özlemi sönmez... Yanar taze taze volkanı patlar Gün içinde an gelir firkate ağlar Ademlik muammadan gelir,belaya uğrar Aşığın maşuğa özlemi sönmez... Tam düzeldim derken gelir baykuşlar Elesti bezminden nerde sarhoşlar Biçare konaklar,bomboş sunaklar Aşığın maşuğa özlemi bitmez... Hüseynim derki doğmadan öldüm Ağlarım şemden uzak, gözleri kördüm Bir vakit HATAYİ’ye özlemim sürdüm Aşığın maşuğa özlemi bitmez... |