HANCI YORGUN HAN YORGUN
HANCI YORGUN HAN YORGUN
Bir sırra kadem vurduk bilinmezlik bir yanda Mechule gidiyoruz yollar yorgun toz yorgun Hüzün keder toplanmış hayat denen bu handa Kırık dökük tebessüm bakış yorgun öz yorgun Varsam tutunsam dala eğilipte kırılır Adım atsa topuklar yol almadan yorulur Hanın çıkış kapısı bilmem kime sorulur Bulup gideyim desem ayak yorgun diz yorgun Ölümü hesap edip günden günü sayarak Tilki tahtın üstünde fukarayı soyarak Üçü cebe atıpta biri sana diyerek Yolsuzu anlatmaya diller yorgun söz yorgun Hancı yükünü indir göçebenin belinden Gölge çok çile çekti şu güneşin elinden Ört üzerini dinlet yalancının telinden Kapatıp söylemeye perde yorgun saz yorgun Diken sarmış ağacın meyve veren dalını Siyah kapatmış nur-un pembe beyaz alını Arı zehir dokumuş güz gülünden balını Yedi veren güllere bahar yorgun yaz yorgun AYŞE GÜL YILDIRIM |
Gölge çok çile çekti şu güneşin elinden
Ört üzerini dinlet yalancının telinden
Kapatıp söylemeye perde yorgun saz yorgun
ayşegül hanım bu güzel dizelerinizi kutlarım yüreğiniz daim olsun
selam ve saygılar...