Arya
Yedi hece yazdım,
Yedi geceye seni sustum, Yedi kez titredim, Avare bir yıldızın gölgesinde, Senin gözlerinden bir gül içmek için. Yorgun bestekarlara, Anılarımı anlattım, Hicaz bir türküde, Seni duymak için. Ve yedi kez, Özlem vadilerine mektuplar yazdım, Bir zambak da seni koklamak için. Adını söyleyemiyorum, Ben sana Arya diyeyim sen anla. Kaç kez geçtimde, Bakışlarının sırtından, Göz bebeklerine düşmedim düşemedim... Âbşâr mı serap mı gözlerin? İçtimde çölün dudaklarından gözlerini, Hülya mı rüya mı yoksa bir hayal mi? Bilemedim. Arya; başlayamadığım öyküm, Düşlerimde kaç kez, Okşadım saçlarını, Kaç kez buselerim yanaklarında gezdide, Bir giremedim gözlerinden, Bir çocuk gibi mahzun kalbine... Denize bakarken, Yanaklarından bir yudum gül içmek isterdim, Ve ben sana her zaman, Sevdiceğim derdim. Kalbimden çıkmıyorsun, Bir dua beni sana sürüklüyor her an. Erisin istiyorum, Beni sana götürmeyen zaman. Bilirsin Arya, Gecenin hüznünü, Gecenin manasını, Tüm şiirlerimde önüne serdim. Hangi renk? Hangi ahenk? Gözlerini anlatır bana. Hangi dünyada? Seni seyrederim. Şimdi tek umudum kaldı, Şiirlerde susalım Dua edip, Belkide deyip, Cennet’te buluşalım. Yusuf Usuğ |