KUMRAL SAÇLARINI OKŞADIM YİNE...Kumral saçlarını okşadım yine, sâkin uykulara dalan bebeğim… Öperken alnından gülümse bana, gülümse de yine, güldür meleğim… Saracak yine kolum seni sıkıca, gelirim usulca, bir gün bunu bil, Sakın sessiz durma, konuş benimle, ağlamak yok sakın, gözlerini sil… Bilinmez sırası bu yolculuğun, bembeyaz bir köşktesin, rüyamda gördüm, Oysa büyük vuslat yüce Allah’a, bilmezdim sırrı önce, sanki bir kördüm. Huzurla dolsun için, kalbimizdesin, öyle bir köşen var ki güller içinde, El ele tutunarak bir kafes ördük, dualar söyleyen bülbül, içinde… Bizi duyar gibi, gülümse her gün, her gece, hep sana sesleneceğim, Öperek resmini, hasretle yine, güzel hayâlinle besleneceğim… Hâlenur Kor (Canım oğlum Cüneyt’im, huzur içinde yat. Yüce Yaradan’ıma emânetsin… Bugün 19 sene bitti, yaşasaydın 40 yaşında olacaktın...) |
bulamayacağı, bitimsiz huzuru müjdeleyen kutlu sözü görünce vazgeçtim:
"Allah yolunda ölen şehittir.Allah yolunda öldürülen şehittir. Veba'dan ölen
şehittir. Karın hastalıklarından ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir."
Şerr gibi görünendeki gizlenmiş hayra, büyük bir örnektir şehitlik.
Allah'dan rahmet, sabır ve şükürler diliyorum.