AYAZ BEBEKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gazetelerden... 25.12.2013
40 günlük Ayaz bebek donarak öldü KONYA’nın Ereğli İlçesi’nde henüz nüfusa kayıt ettirilmeyen 40 günlük Ayaz bebek, emzirmek için uyanan 21 yaşındaki annesi Maviş Eşme tarafından yattığı yerde ölü bulundu. Ayaz, bebeğin yapılan otopsisinde zatürreeden öldüğü anlaşıldı. 2 çocuğu ile birlikte camları kırık olduğu için naylonla örtülü tek odalı kerpiç evde kalan Maviş Eşme’nin, çevreden topladığı odunlarla ısınmaya çalıştığını belirten yakınları, Ayaz bebeğin de soğuktan zatürre olarak öldüğünü öne sürdü. Taşbaşı Mahallesi Elmacı Sokak’ta 2 katlı kerpiç evin ikiye bölünmüş olan tek odalı bölümünde oturan ve eşi askerde olan 2 çocuk annesi Maviş Eşme, bugün gece saat 03.30 sıralarında bebeği Ayaz’ı emzirmek için uyandı. Maviş Eşme, henüz nüfusa kayıt ettirmediği oğlunu yatağında hareketsiz halde bulunca çığlık atmaya başladı. Bunun üzerine üst katta oturan eşinin akrabası 59 yaşındaki Şevket Gezici ve ailesi geldi. Bebeğin nefes almadığı ve ölmüş olduğunu saptayan aile, sabah defin işlemleri için 2 Nolu Sağlık Ocağı’na giderek ölüm raporu almak istedi. Eve gelen sağlık görevlileri, vücudunda her hangi bir yara, darp ve boğulma izi bulunmayan bebeğin ölümünden şüphelenmeleri üzerine polis haber verildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Ayaz bebeğin cesedi, otopsi yapılmak üzere Konya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. CAMLARI KIRIK ODADA KALIYORLAR Çocukları 2.5 yaşındaki Berat Ulak ve Ayaz ile tek odalı kerpiç evde kalan Maviş Eşme’nin dini nikahla yaşadığı eşi Onur Ulak’ın Çanakkale’de vatani görevini yaptığı belirtildi. Maviş Eşme’nin çocuklarıyla kaldığı odanın pencere camlarının bir bölümü kırık olduğu için naylonla örttüğü görüldü. Eşme’nin bitişiğinde oturan üvey ablası Necla Genç ve üst katta oturan eşinin akrabası Şevket Gezici’nin yardımıyla geçimini sağladığı belirtildi. Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi Morgu’na kaldırılan Ayaz bebeğin, yapılan otopsisinde zatürreden öldüğü anlaşıldı. ODUN BULURLARSA YAKIYORLARDI Maviş Eşme’nin üvey ablası Necla Genç, yeğeni Ayaz’ın, soğuktan üşüdüğü için öldüğünü söyledi. Geçimini kağıt toplayarak sağlayan Genç, ’’Kız kardeşimin eşi askerde. Bizlerin yardımıyla geçimini sağlıyor. Devletten her hangi bir yardım almıyor. Çevreden odun bulursa onları getirip, sobada yakarak iki çocuğunu ısıtmaya çalışıyor. Battaniyeye sarılı olmasına rağmen evin camlarını bazıları kırık olduğu için Ayaz üşümüş. Tabii annesi ve biz de bunu fark edemedik’’dedi. DEVLET YARDIM ELİNİ UZATMIYOR Yazın tarım işçisi olarak çalıştıkların,ı kışın da kağıt toplayarak geçimlerini sağladıklarını belirten Şevket Gezici ise, şunları söyledi: "Biz Adana’dan geldik. Yazları tarlada hep birlikte çalışıyoruz. Kışın da kağıt toplayıp satıp geçimizi sağlıyoruz. Maviş Eşme’nin kocası askerde. Bizlerin yardımıyla geçiniyor. Gördüğünüz gibi kaldığımız evlerin çoğunun camı kırık. Üst katta ben 150 lira kira veriyorum. Maviş Eşme ile üvey kardeşi ve eniştesini kaldığı birince kat için de 140 lira kira veriyorlar. Maviş’in kirasını eniştesi karşılıyor. İş veren yok, okur yazarımız yok. Evimizde kömür yok. Devlet yardım elini uzatmıyor.’’
Yokluğun ayazı sıcacık kundak
Doğunca beledik üşüme diye Sersefil acılar emziren kucak Salladı dizinde e e e diye. Kükredi havalar, esridi kışlar Fakir hanelerde nefesi kesti Kanları donduran arsız alkışlar! Yamalı camlarda buz gibi esti. Mahalle duyarsız, mahal duygusuz Annenin gözünden döküldü gamlar Gündüzler yarı aç, gece uykusuz Kuruyan memeden sefalet damlar. Melekler uykunda deyince, atta Döküldü son defa agu’lu şarkın En uzun koşunu koşup hayatta Çileni doldurdun, çıkmadan kırkın. Ne kimliğin kaldı ne de bir resmin Aralık kapıdan süzüldün yere İçimde ayazlar keserken ismin Ödenmez hesabın kaldı mahşere. Babanla koşturup ömrün peşinde Kadere bir çalım atamadın ya… Gücüne gitmiyor, herkes işinde Ha yanmış ha sönmüş, dönüyor Dünya 25.12.2013 17.05 Salih ERDEM |
Kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerine el uzatsak reklam yapmamış oluyoruz. Ayrıca yanımdakileri görmemezlikten geliyoruz ille sınır ötesi İslam kardeşlerimize yardım etmeliyiz ki, hayrımız yerini bulsun Vicdanımız rahatlasın.
Şiir bana Rahmetli şairimiz Ahmet Arif /Adiloş bebe) şiirinde hatırlattı. Ancak şiirin hikayesi bir kurguda olabilir.
Birde gerçek yanımız var Ülke dışından gelen din kardeşlerimizden kendi ihtiyaç sahiplerimizi görmemezlikten geliyoruz. Onlar şimdi baş tacımız.
Tebrikler Erdem bey.
Muhakkak, şiirin öyküsü yorumuma benzemez ama bende kendi penceremden böyle baktım.
Tebrikler. Kaleminize yüreğinize sağlık.