VASF-I HÂL
VASF-I HÂL
Kararan göklere düştükçe umutlar,susarım Bu gönül kahrını sessizce yutup,kan kusarım. Açılan fecre dokunmaz bakışım,kör gibiyim Yanarım,sönmeyi bilmem, koca bir kor gibiyim. Gör ki milyar ile ümmet batının bendesidir, Bu seherlerde ki feryat yine mazlum sesidir. Yüzümüz kapkara artık,giyelim ak kefeni, Sere taç eyledi devran dine her gün söveni. Köpürür kapkara katran,sevinen iblise bak, Düşüyor kalbine her dem,düşüyor vesvese bak. Dini vur zincire heyhat ne hüküm bil ne İLAH Medeniyyet dediğindir sıkılan kahpe silah. Hükm-ü Hak’tan kaçıyorsan düşeceksin cehime, Kapılıp kayboluyorsun sonu bed bir vehime. Açıver gözleri artık Şam’ı gör,Bağdat’ı gör, Mısır’ın gülleri solmuş bu şitâ çok katı gör. Başı dik olmalı müslim,eğemez küfre boyun, Bozulur mutlaka ağlar,tükenir kanlı oyun. Açılır Ahmet’imin sancağı bir gün açılır, Bu karanlık dağılır âleme bir nur saçılır. Utanır kahpeye dostum diyerek mevki bulan, Bitecek ümmete zulmet,bitecek kanlı talan. Hükm-ü Kur’an ile elbet coşacak gök ve zemin, Kalkacak gölgesi elbet bu büyük, zor elemin. Şimdi topraklara düşmüş başı dik tutmalısın, Bozulan kalbini artık çıkarıp atmalısın. Doğacak gün,doğacak sen tükenip bıkma çalış, Bu yolun ardı felâhtır,usanıp çıkma çalış... . . _ _ /. . _ _ / . . _ _ / . . _ feilâtün feilâtün feilâtün feilün |