Günaydın
O bir günler, yok mu
Zamansız, öten horoz gibi Dikilir karanlığın, gece yüzüne Kamaşır düşünceler, Gözler, bulandıkça Sorgularsın meselelerini Sorun oldukça Ve dalar gider, mazi İçten içe Efsunlu bir yalnızlık Süzülür, sinsice İçerler sin, kederlenip Bükülmez olur Kol gibi dal Hani; Önün sıra, uçarken kuşlar Hiç bakmadın ya, gökyüzüne Hapsetti düşünceler, seni dehlize Yaşar, ne yaşar Ne, yaşamaz oldun Eteklerine dolandı, kör kuyular Baktığını göremedin Gördüğün bir rüya İşte, o gün Bu gün Bir gün, uyandın Günaydın |
karan