II. Mahmut'dan bu yana bu memlekette toz-duman hiç eksik olmamış ve yine o günlerden bu günlere devleti yaşatabilmek için çalışma yapan kadroların içinde yazık ki devletten çok şahsi çıkarlarını düşünenler de hiç eksik olmamış ve yapılanlar ortaya çıkınca da gerek kanunlardan ve gerekse kamuoyu nezdinde aklanıp kurtulmak için hep aynı bahanelerin ardına sığınmışlar; kutsal değerler... Kimi Devletin Al'i menfaati için, kimi Din-i Mübin-i İslam için, kimi başkaca kutsal bir amaç için çabaladığını hep sıralamıştır... Cumhuriyet dönemi de bunlardan farklı değil, hemen her döneminde cumhuriyetin böyle toz-duman vak'alar olmuştur ve nedense hepsi de savunmasını, perdelemesini kutsal değerlerle yapmıştır...
Eskiden böyle şeylere inandırmak kolaydı belki, haber alma araçlarının azlığı, kaynaklara ulaşma imkansızlığı vb. sebeplerle; ancak son yıllarda, yani seksenlerden itibaren globalizmin de etkisiyle hiçbir şey gizli klamıyor, her şey er veya geç açığa çıkıyor...Ancak bizde taraf olma hastalığı var, bu da bir garip durum tabii ki; neredeyse her dönemde siyasi yapılanmalar içerisinde bizlerin, yani halkın hakkını çalan, refah düzeyimizin aşağılarda kalmasına sebep olanlar varken ve bu işi yapanların en yakınlarından en uzak akrabalarına, hatta yakın çevre ve dostlarına değin alıp yürümeleri hiç sekteye uğramaz; biz bunlara bakmayız, tarafız ya birilerinin pis işlerinde o birilerinden çok yalana müracaat eder ve onun adına onu aklamaya var gücümüzle çalışırız...
Kıymetli şair, uzattım, kusuruma bakmayınız, güzel, manidar şiirinizi okuyunca bunlar ve daha çok şey aklıma geldi, sölemeden edemedim...
Teşekkürler kaleminize..
Saygı ile...