Bilinirliğin Huzursuzluğu
Herkes anlaşılmaktan biraz rahatsız
Yurtta kalan telefon çaldığında merdiven dibine, Evde kalan telefon çaldığında bahçeye.. Biri aynı odayı paylaştığı arkadaşından Diğeri ailesinden kaçıyor gizlice. Biri ailesini arkadaşından Diğeri arkadaşını ailesinden saklıyor.. Her iki durum da aynı ortak paydaya çıkıyor aslında Bilinirliğin huzursuzluğu... Saklı bir şeyinin kalmaması Sokak ortasında çıplak koşmaktan farksız. Oldukça tehlikeli ve tahrik edici.. Her şeyi ortada olan biri Her an beklemediği bir yerden darbe yiyebilir... Bu yüzdendir ki içi dışı bir olanları aptal bulurum Kanımca insan kapalı kutu olmalıdır Kutunun içine hapsolamam diyorsa da Yalnızca bir kişiye çıplak olmalıdır. Durumu somutlaştırırsak olay tam olarak şuna benzer İnsan bir yaşa kadar evde çıplak koşabilir Ve nasıl göründüğü, insanların nasıl baktığı da pek önemli değildir onun için. O yaşı geçtikten sonra ise bunu anca eşinin karşısında yapabilir. Tıpkı bunun gibi İnsan, manevi çıplaklığı göründüğünde Utanmayacağı bir şey bulmalıdır kendine. Bu şey: Teistler için Tanrı, Materyalistler için gökyüzü, Yazarlar için kağıt, Ressamlar için tuval, Romantik bir adam için sevgilisi, Duygusal bir kadın için öküzü olabilir... Bu konuda en şanslı olanlar ise çocuklardır. Madden bakarsak çükünü sallar; Manen bakarsak da çükünde değilizdir zaten... |