real
yanlız ,benim ülkemde bakkallar,iki çeşit ekmek satar!
biri normal fırın ekmeğidir.diğeri halk ekmeği adında anılır! ve benim,ülkemde :elektrik faturası fazla gelmesin diye,emekçi anneler çırasız,odunsuz tutuşturmaya çalıştıkları sobalarının üzerinde yemek pişirir. dibi,tutmuş lapa olmuş,pilav. kimin umrunda ,okuyacak bir civan mert ! var,sonuçta karnı doyması için sofraya oturmalı,derslerini iyi çalışmalı büyüdükten,sonra büyük adam olmalı !!! ve yanlız benim ülkemde, çocuklar :eğitime katkıda bulunmadı diye ! beden eğitimi,derslerinde mıntıka temizliği yapar. eşofman takımı alamadığı için, ’top’oynamaz. okula geç ,kalmamak için ! parasız,bindiği minibüs’de kaçak yolcu muamelesine tabi tutulur.. benim ülkemde, maç yaparken: çatı’ya kaçan,pencere kıran topun cezası ’oklava’sopasının yanında ,bir avuç kırmızı biber ,dir. hukuksuz,mahkemesiz,yargısız . benim ülkemde ,çocuklar hayal kurmaz canı çeker,pamuk şekeri,can eriği önünden geçip hep iç çeker, pazar tezgahlarının. şekerden,erikten önemli dir. çünkü! ’ekmek’ bölünebilir,bir anda sekiz parça herkese yetebilir. benim ülkemde, acımasızdırlar her zaman ev sahipleri kira gecikir! iş yoktur! grev vardır,halk vardır,kardeşlik vardır. ev sahibi için,önemi yoktur! siyah-beyaz düşlerimizin ,televizyonu rehin edilir. onun, insafıyla. |