Anasız Yağmurlar Yağar İçimdenKirlenmiş gök pınarı , haciz görmüş sokaklar , kir içinde gezer bedenler , birde yeni suçlara gebe yarınlar , ömrümce kamburum varlık ile yokluğa . Karanlığın aydınlığına , kaybolan kalabalıklara , dokunamacak kadar kuş kırıntıları , birde öznesiz yüklemsiz aklımın pervazlığı , ömrümce boynunu uzatır isyanını taşıyan tagutlara . Toprak hürriyeti , vuslat baharı , ölümün şifasını özler , tabutunu taşır tagutlar, ecelsiz ölü yıkar saydamlığı , ruhunu pişirir kızgın ateşi , birde helvasını yedirir ölmüş ruhuna , birde sanar ölülerde helva yiyor diriler ömrümce sayar kendisini helvada kavrulmuş ceviz . Yosun çiçekler gözyaşı sağar , gün düşümü damlası kor gibi yakar, birde ; cennet bekcisi duruşlar ; ömrümce saklı kalır uzağın hoyratlığına . Bülbülü ahu zar eder , gülizarı ahu-naz eder , gözlerinden ışıltılar geçer , birde ; sararıp solar güller , ömrümce içip içip susmalarda (n)ar yağmurları . Damıtılıyorken nehirler , cemrelere çoğalır başaklar , süt tohumdan çıkmaz çorak toprak, birde ; dağların karnı delik , çarpa çarpa büyür çakıl taşları , ömrümce damla dağlar oluşur gönlümde . bir akış ! bir yağış ! bir yaşam ! bir yar ! bir yer ! düşten öte gerçekten içre , yağmurların anası yok ki , birde ; anasız yağmurlar yağar içimden , ömrümce sel olur yüreğimden . Gülay GÖKTÜRK |
Her zaman ki gibi sayfanızdan nitelikli , duygu yüklü çok güzel bir eser daha okudum.
Teşekkür ederim paylaşım için..
Selam ve en içten sevgimle yüreğinize.