SORMADIN HALİMİ
Sormadın halimi ne hallerdeyim
Perişan biçimde hep dillerdeyim Durmuyor göz yaşım bak sellerdeyim Sormadın halimi hayırsız yarim Derdinle dertlendim içimde sancı Sanki sen yolcusun bende bir hancı Arayıp sormadın bak bu kaçıncı Görmedin halimi vefasız yarim Sabredip daima seni dinledim Bir gün olsun be vefasız gülmedim Akan göz yaşımı bir kez silmedin Bilmedin halimi vefasız yarim Ah çektikçe gönül yanar tutuşur Göz yaşlarım yanağımdan akışır Yadel ler halime durmuş bakışır Silmedin göz yaşım vefasız yarim İmdadım çektiğim bunca dert yeter Bu günüm dünümden daha da beter Sevdalı günlerim burnumda tüter Sevdasız bıraktın vefasız yarim İmdat ,TÜRKEL: 12/12/2013 |
Dertleşme
Sırtımıza cümle derdi belayı
Sizin için aldık sizden ne haber?
Senelerce uykuları rüyayı;
Sizin için böldük sizden ne haber?
`Nemize ne,aman bırak` demedik;
Otuz alıp onbeş verek demedik
Hava kışlı,yollar ırak demedik
Sizin için geldik,sizden ne haber?
Aşk ile doldurduk gönül tasını
Tavuğunuz ölse çektik yasını
Zalimlere karşı cenk havasını
Sizin için çaldık,sizden ne haber?
Durup da `bize ne` demedik bir gün
Korkmadık,yılmadık,düşmedik yorgun.
Sıra sıra hapis,kitlece sürgün;
Sizin için olduk,sizden ne haber?
İçkiye,kadına,rütbeye şana
Tenezzül etmedik,malum cihana
Bunların cümlesi kalsın bir yana;
Sizin için öldük sizden ne haber?
Abdurrahim Karakoç