Ey gamlı hazan susma efkarım hicranına…Ne yol biter, ne umut yeter Sinemde dirlik olmayınca söyle hüzün mü diner Yüreğim vurdukça, bu dil sustukça, gözler kanatlanmış umutta Ne söylerim, vaktini beklerim, efkârımı terennüm ederek yokuşlarda adımlarım Yalnızım, bak yine yalnızım Etrafımı kuşatan nefeslerin varlığından uzakta sızım Çaldığım sazım, dile geliyor hicranım, ıssız köşelerde ne bizarım Ne beste bilirim ve ne de nefesten sudur olan acıyı güftelerim, ben çileyle yarenim Her solukta maksat kokar Hasret yüreğimde zuhur etmeseydi, niye sancılar akar Yar ülfetin bağrında açar, ar kalbim için ne iffetli kar, aşk kokar Sine titremeyince, harlaşıp kükremeyince, sel olup ummana yönelmeyince naz kar Ne annemden kalan anılar Ve ne de babamdan başlayan ve mahzunlaşan farklar Hatta dost ve tanıdıklar, onlardan arta kalan, hicrana boğanlar Nazar ettiğim resimden halime yansıyanlar, yüreğimi sızlatan o hüzünlü soluklar Ne vakit bir şeye niyetlensem Önüm ve arkamdan sudur olacakları düşünsem sabır Çünkü ne kahrın itibarı var ve ne de vah çekmenin bir yararı kar Tefekkürün elzemliğinde inkişaf har, akıl etmek kul için ne büyük yar, esas kalp ar İlmi siyaset hal ikliminde aktır Arifin sezgisi olmazsa bahaneler politik sebeptir, hiçtir Her zafiyetin türlü bahaneleri, kalp bakımından silinmeyecek izdir Ruh şahittir, nefes müddeti vakittir, beşer kalmak tercih işidir, kalbi inşirah yücedir Aşk; kalbin en naif bir hasretidir İnsan, niyetine tabiidir, vuslat niye iradidir, onu kul bilir Lafazanlık rüsvadır, kadere asilik bühtandır, hınç öte için hasımdır İlim idrak ile akıl iradeyle, izan rahlede sine-i melalinde ve vicdan bakir sahifesinde Mustafa CİLASUN |
her zaman olduğu gibi ah hocam
bu ne güzel kalemdir..
İlim idrak ile akıl iradeyle, izan rahlede sine-i melalinde ve vicdan bakir sahifesinde
kaleminiz var olsun ..
uzun zamandır yoktum af ola
saygımla...