Sana isim koymak zor zanaat
Sen,
Kulaklarımda Eleşkirt türküsü.. Buzlu camın arkasında Harput manzarası... İki parmağımı vatan saymış soğuk tütün... Güneyden esen soğuk sevda dalgası... Sen, Hangi türküdesin ? kimlerin manzarası olmaya gittin ? hangi tütünün dumanında beliriyor suretin ? Ne yönden esiyorsan söyle o rüzgara karşı seveyim seni. Sen, daha doğmadan ismi konulan kız çocuğu; belki yağmur... yahut örülmüş patiği; belki kırmızı belki yeşil ya da beyaz. benizinde temmuz güneşi, dilinde elma şekeri, kucağında memleket, ufkumda büyüyen dolunay... Sen bir köy türküsü, sen hasret, sen özlem, sen sevda... sen, dağ kokulum, çocukluğum, yurdum, vatanım, ayazım,avazım, şiirim,sazım . bekle demişim sana, beklemelisin ha! geldiğim gün karanfiller arkamdan su dökecek. karanfil kokusuyla geleceğim sana! Öyle sarı/ Öyle ıssız/ Öyle sualsiz. Ve sen, Hangi şiire sığacaksın ? Hangi şair seni yazacak ? sana isim koymak zor zanaat. belki pasif bir direniş, belki çaresizlik, yahut beyaz bir ölümsün sen. sen... Ah bir bilsen! |Murat ERTAŞ Şiirin tek eksiği , Yılmaz Erdoğan yorumudur. |