NAZLI GÜL...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kırılan dallarınız sizin olmayınca önemsizdir...siz hiç doğurmadığınız çocuğun annesi oldunuzmu..? Onun annemmm diye size sarıldığında kalbiniz yerinden çıkar...
içinde biraz insanlık ve imkanı olan herkesin, ayda bir de olsa uğraması gereken yerdir. gözlerini daha yeni açmış bir bebeğin, uyurken saçlarını okşayabileceğiniz gibi, bacak kadar boyuyla "adam" olmuş bir çocukla dertleşebileceğiniz yerdir ayrıca. o bu değil de, daha yeni hecelemeye başlamış 10 tane bebeğin, birbirlerini -kıskandıkları için- iterek size sarılması, "anne" demesi yok mu, dakikalarca sadece sarılarak öyle kalmaları, arada yine ağızlarından "anne" kelimesinin çıkması.. hepsini evlatlık edinesiniz geliyo ama yapamıyosunuz.. anlamasalar bile ağzınızdan bi çift kelime çıkabiliyo ancak; "yine geleceğim".. sonra arabanıza biniyosunuz "gerçek" hayatınıza kaldığınız yerden devam ediyosunuz.. Sensin gönül bahçemde, Menekşe,sümbül,lâlem. Dağda ki kırçiçeği, Her bahar, başka alem... Meleğim,kınalı kuzum, Gönlümde tatlı özüm, Şiirim, iki gözüm, Ak balam, başka alem... Üzülür döker yaşın, Sıslar yüreğim başın, Yüksünmez biter işim, Bal özüm,başka alem... Mehtaptır ay yüzünde, Kötülük yok özünde, İyilik nur yüzünde, Şelâlem, başka alem... Can özüm,bahar dalı, Yuvamın tatlı balı, Ananın gonca gülü, Özlemin, başka alem... Bıraktım gözün yaşlı, Gönlümün can yoldaşı, Soframın tatlı aşı, Nazlı gül,başka alem.... 23/03/1995 KIRIKKALE |