ÖMÜR DÖRT MEVSİM GİBİDİR
Dünya bir sahne Hayat tiyatro,
Sana biçilen rölü oynarsın.! Senaryoyu yazan yüce Mevladır, Kaderde yazılan neyse yaşarsın. Ne bir garm eksik ne gram fazla, Haline şükreyle ne ağla sızla. Ömür dört mevsim geçmez hep yaz’la, Baharda yeşerir yazda açarsın. Serpilip büyüyüp meyve verirsin, Meyveler dalında durmaz bilirsin. Yapraklar sararır güze dönersin, Aynaya bakarsın hale şaşarsın. Güz gelir dallardan sular çekilir, Ufak ufak can bedenden emilir. Duyarsın her gün bir sela verilir, Ne bulursan kulağına tıkarsın. Üç mevsimin sonu kışa dayanır, Sanmayın gün balçıkla sıvanır. Emanetçi senden önce davranır, Çaresizce boynu bükük bakarsın. Ardında kalır bir koskoca mazi, Son perdeyi hazır etmiştir terzi. Perde üç beş metre kaputtan bezi, Halamı bir ömür senin sanırsın. Yol yakınken incitmeyin bir kalbi, O kalbin Mevladır asıl sahibi. İki melek vardır amel katibi, Bir gün okurlar şaşar kalırsın. Sevdiklerinizi bulamazsınız, Sevmenin tadına varamazsınız. İkinci bir şans yok doğamazsınız, Böyle bir fırsatı zor yakalarsın. Kul TİRYAKİ derki hayat bir nimet, Az yada çok bilir değer ve kıymet. Kalbinde taşımaz kin ve husumet, Hayat ibretinden ders çıkarırsın. 27 Kasım 2013 01.41 İstanbul |