Güneş batmaktaydı
Bulutlu bir akşamdı.
Ve güneş batmaktaydı dağların arkasından Bulutlar kızıla boyanmış günün aydınlığını kovalarken, Adeta yüzlerine pembe mor karışımı boyalar sürmüş gibiydi. Şekilden, şekle giriyordu bulutlar, Dağların üzerinde, Yavaş, yavaş bulutlar içinde kaybolan güneşin arkasından. İşte o anda benim, Nedeni belirsiz bir duygu kapladı içimi birden. Ve iki damla gözyaşım, Süzülüverdi yüzlerime doğru ben istemeden. Ağlayacak nedenim ‘de yoktu oysa.. Yine’ de süzülüverdi, birkaç damla yaş gözlerimden ben istemeden. Buruktu içim, buruktu.. Baktım, Bir inip bir kalkıyordu, elimi koyduğum sinem. Anlamaya çalıştım. Nedendi, bu duygu yağmuru üstümde biriken. Nedendi? Bu bir, hasret’ miydi bu? Bu bir, unutmak isteyip’ de unutamadığım biri’ miydi? Hepsini düşündüm.. Sıraladım geçmişimdeki anılarımı birer, birer gözlerimin önüne getirerek. Fakat…. O kadar çok olaylar vardı’ ki, beni duygulandıracak. O kadar çoktu ki.. Hangisinin içinde hüzün yoktu ki düşünmesem! Ya da ben, Duygulanmasam. Belki bir yağmurlu günün büyüsüydü, Belki acı bir olaydı, Belki hasret, Belki bir ayrılık acısıydı, Belki de bir, son baharın hüznüydü beni duygulandırmaya zorlayan 28 Kasım 2013-11-28 Ahmet Yüksel Şanlı er |