LİLA (11)Ah be Lila ! Hep mi bize amorti ? Bir kerede tutu verse şu piyango bileti. Hiç görmek nasip olmadı beşi bir yerdeleri. Şöyle taksak takıştırsak, Necibe kadına inat salına salına yürüsek, kırmızı ruganlar ayakta, iki ileri üç geri. Eteğimizin dantelleri süpürürken kaldırımları. Dökülüverse banknotlar göğüs aramızdan görmezden geliversek eksilmez ya bir yanımız. Sonrasında koli koli leblebi tozu dağıtırız çoluk çocuğa, evimizin balkonundan deli Necmettin’in ruhuna, haydan gelen huya gider hesabı. Ne güzelmiş paranın hayali ,Lila ölmeden gömüverdik adamı kim bilir hangi ölüyü dirilteceğiz son dakika girerken mezara. Koca bir kalıp peynir var hep aklımda Lila Mustafa bakkaldan olacak illaki iri iri siyah zeytin yanında gözleri gibi parlayacak ekmeklere bir koşu sarılacağım sıcacık dumanı yakarsa yaksın gözümü ciğerimi vallahi gıkım çıkmaz. Cavidan’ın çayını pas geçmek olmaz şimdi en iyi o demler hakkını yememek lazım,domuz kadının Neyse yaparız gönlünü para gani ,gün uzun keyif bizim Öncesinde görmem lazım çaycı Remzi efendiyi gümüş yüzüğünü parlatmak gerek garibimin Hortlamadan bir yerlerden Deli Necmettin |
okudukça iştah açan..
Gene necibe almış nasibini şiirden, cavidan ise
bir var bir yok..Paranın hayali ise bir başka alem..
Doğrusu defalarca haz alarak okudum, bu kalem
iyicene ustalaştı maşallah kutlarım tebrikler...
yunus karaçöp..yudumyunus