DUVARI KALDIRDI TANRIÖlüm bütün yalanların gerçeğe dönüştüğü son noktaydı Ve aşk ölümün yüzündeki son ifade gibi en masum gerçekti yaşayana... Oturup ağladım Okul yolunda Son teneffüs ziliydi zaman Çalıyordu çok uzaklarımda Dönüşü olmayan şarkılarımı Yağmur yağıyordu Aşk sadece yalanmıydı Gülüşün Yalanmıydı Öpüşün/gidişin/dönüşün Ağlayışın..inleyişin... Yalanmıydı sahiden Ölüşün Bir adam ağlıyordu Gelme Benim kanatlarım zaten kırık savaşmaktan Asırlardır İkimizin yerine Musalla taşında ki her göz yaşı damlası Kanatır zaten yüreğimi Yolunur kanatlarım Yüreğimin ta orta yerinden Bu çığlık benim Duyuyormusun Gelme Gözbebeklerimde Yağmur soluyordu Ellerim Katilin olacağına Kendi varlığının yokluğu olsun Ayrılık suçsa eğer Failde ben hainde Diz kurşuna beni Ayrılmak en onursuz ölüm bence Her gece Yağmur vuruyordu Duvarı kaldırdı tanrı Düşün Çağırdı seni bu gece Sevin Sakın dönme sırtını Sevin Ve hayır deme Ve kapama gözlerini asla bana Çünkü ben seninim Seni Yağmur soruyordu Ağlayamam Yemin ettim sana Ağlayamam Son ayrılıktı ölüm Onu bile Sensiz Şöyle doyasıya Yaşayamam Şükret Yağmur ölüyordu Kaçmak boşuna Dön bak geriye Ölüm arkanda Ölümden öte Bir köy var ama Dilimin ucunda Kilit firarda Yağmur arıyordu Ağla küçüğüm Bu senin matemin İçindeki fırtına dinsin Ağla küçüğüm O gitti diye üzülme sakın Sen ölümüne sevgilere layıksın Umudun terkesinde güvercin Anka kuşu misali yedi kanatlı Ağla küçüğüm bu senin matemin Ama sonra kaldır başını Yarınlar senin Yağmur gülüyordu |
Yemin ettim sana
Ağlayamam
Son ayrılıktı ölüm
tamamıyla güzel ve hoş...
Son ayrılıktı ölüm
Güzel bir benzetme kutlarım kalemini...