AYET DÜŞMANI YEZİTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Misafir Kalem
Behiye İNEKÇİOĞLU 19 Kasım 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Allah’ın sevdikleri için üzülmek Muharrem ayında cereyan eden birçok olay vardır. Fakat bu ayda en çok üzerinde durulması gereken olay, şüphesiz ki; Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela’da hunharca şehit edilmesidir. Sevilmeleri farz olan Ehl-i Beyt maalesef ki, birçok zulüm, cefa ve çileye maruz kalmıştır. Oysaki onlar sevilmiş, seçilmiş ve sevilmeleri farz olan kişilerdir. Resul-i Ekrem (s.a.a.) Ehl-i Beyt’ine ve özellikle Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’e (a.s.) karşı büyük bir muhabbet, sevgi ve alaka beslediğini ve bu sevginin yakınlık bağlarından ve akrabalık duygularından öte ilahi bir sevgi ve manevi bir alaka olduğunu görüyoruz. Bu gerçeği defalarca net ve açık bir şekilde ortaya koymuş ve Allah’ın emriyle bunu Müslümanlara ilan etmiştir. Onlardan da Ehl-i Beyt’ine karşı aynı muamele ve davranışı beklediğini beyan ederek, peygamberliğinde Müslümanların hidayeti için katlandığı onca zorluk ve çilelere karşılık olarak sadece Ehl-i Beyt’ini sevmelerini istemiştir. (Şura Suresi, Ayet: 23). Bir hadisinde Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e hitaben şöyle buyurmuştur: “Ben size düşman olup savaşanlara düşmanım ve sizinle sulh içinde olup sizi sevenleri severim.”(Sünen-i Tirmizi Kitab-ül Menakıb, Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s:14). Resul-i Ekrem Efendimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimizin ellerinden tutarak şöyle buyurdu: “Her kim Beni, bu ikisini ve bu ikisinin anne ve babasını severse kıyamet günü Benim derecemde Benimle birlikte olur.” (Müsned-i Ahmet c. 2, s.77, Sünen-i Tirmizi, Kitab-ül Menakıb, Tarih-i Bagdat c.3, s.287). “Hasan ve Hüseyin Benim dünyadan iki gülümdürler.” (Sahih-i Buhari, Bab-u Rahmet-il Veled ve Takbiluhu, Müsned Ahmet, c.2, s.85). “Bunlar Benim ve kızımın yavrularıdır; ey Rabbim, Ben bu ikisini (Hasan ve Hüseyin) seviyorum. Sen de onları sev ve onları sevenleri de sev.” (Sünen-i Tirmizi, Kitab-ul Menakıb, Hasais-ün Nesai, s.220). Yukarıda zikrettiğimiz hadisler bu konuda rivayet edilen yüzlerce hadisten küçük bir örnektir. Şimdi bu noktada durup düşünmek lazım; iman ettiğimiz İslam dininin ve alemlerin peygamberi olarak gönderilen Hz. Muhammet Mustafa (s.a.a.) Efendimiz, Ehl-i Beyt’ine bu kadar önem verirken bizlere düşen görev nedir? Tabiî ki Resûlullah Efendimizin emriyle sevilmeleri farz olan bu kişilileri sevmektir. Burada düşünmek lazım, insanın sevdiği bir arkadaşının, dostunun veya ailesinin başına kötü bir şey geldiğinde üzülmemesi mümkün mü? Elbette ki hayır. O halde bizler de arkadaşımız, dostumuz, ailemiz, hatta nefsimizden dahi üstün gördüğümüz Resûlullah Efendimizin inci tanesi, gençlerin efendisi olan Hz. Hüseyin Efendimizi bu ayda çokça anmalı, Kerbela olayına gözyaşı dökerek üzülmeliyiz. Nitekim İmam Cafer es-Sadık (a.s.), “Bize yapılan zulümlere üzülenlerin, nefesi bile tesbihtir” buyurmaktadır. Resûlullah Efendimiz, “Kıyamet günü bütün gözler ağlayacak, Hüseyin’e ağlayan gözler hariç. Onlar gülümseyerek müjdelenecekler.” (Bihar-ul Envar c. 44, s. 293) buyurmuşlarıdır. Rabbim şefaatlerine nail eylesin.
Öldüren "Allah" diyor; öldürülen de diyor
Birisi nur içinde, diğeri lanet yiyor Taban tabana zıttır; denk tutan akıl kıttır Lanet olsun Yezid’e; durmadan lanet yiyor. Tüm ayetler mutlaktır, tekini dışlayan can Dinsiz ve imansızdır, taşımaz Müslüman kan Din tek başına olmaz; olur diyen kafirdir (SAV) Peygamberi seven kul, Ehl-i Beyt’e çizmez yan. Yezidler namaz kılar; hep lanet yiye, yiye Sünnete ters düştüler; küfürler diye, diye Daim zarar verdiler, Ehl-i Beyt’i yerdiler Allah’a karşıydılar; Hakk soracaktır niye.?! Farz kılınmış imamet, gerçekleşti kehanet Kerbela bir vahşettir; yapan etti ihanet Hüseyin ölümsüzken; Yezit soyu lanetli Ayetle oldu sabit; Ehl-i Beyt’tir kehanet. |
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
Selim Temiz tarafından 4/30/2016 11:25:46 AM zamanında düzenlenmiştir.