çocukluğum...
bir tek çocukluğum kaldı bende,
kanadı kırık serçe misali ürkek... ve duruyor ellerimde,uçmak istercesine... bir tek çocukluğum kaldı bende bende koydum onu,masamın çekmecesine hemde en alttakine.. ’’büyüklerin eğilemeyeceği kadar alçakta saklayın!’’ diye yazıyordu çünkü etiketinde... ayrıca müseccel markaydı çocukluğum... soğuk tutmalıydı.. ama dikkatli olmalıydı,donmasındı.. üşüyüp uçmasın güneye, konmasındı, bir başka pencereye... ve de vurulmasındı, yemek olmasındı,bir küçük tencereye... zaten bir saçmalık canı vardı... elbet birisi bir saçmalık yapardı! vururdu acımadan!!! bir tek çocukluğum kaldı bende, bazen bir fotoğraf albümümde, bazense bir oyuncak... son üç beş kuruş kalmışken cebimde ’’pamuk şeker yiyeyim ne olacak!’’ diyebilmek cesaretimde... bir tek çocukluğum kaldı bende... yüreğimde oyun bahçeleri,mezarı bedenimde.. neşemin endişeye dönüştüğü, ağlarken güler göründüğü, mekanı;çocukluğumun o beden... ve anladımki havasız kalmış, uçup gitmek istiyor çekmecemden... bir tek çocukluğum kaldı bende.. ben onda kalamasamda...! yüreğim... |
çalıntı eserden onayı alınmıştır.