ÖLÜMÜ PAYLAŞTIK SENLE

Sarıkamış’ta donarak ölen askerlere…

Barışı yüreğinde taşıyan özgün yüzlü
Yeri göğü kuşanıp da geldin kanayan yerim olmaya
Ölümü bile paylaştık senle!..
Yılgın yorgun, omuz omuzaydık Gazze’de
Yavan yavalak zıkkım yedirip aç yatırdı Yemen Elleri
Arap hançeri sallanıp durdu sırtımızda..!

Tek kurşun bile atmadan!?..
‘Vurun aslanlarım Allah aşkına, ölenleriniz cennet köşküne!’
Dedirten, kasım kasım kasılan Enver Paşa uğruna (!)
Boş kaşığı paylaştık Sarıkamış’ta, nazlı nazlı yağarken kar…
Tanrı’dan yol yardımı aldık Çanakkale’de!..

‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ derken
Anadolu’nun solmaz gülleri
Hoş / görü, dostluk sarkıttılar gölgelere
Damarı damara bağladı ulus ustası Atatürk
Ardışık sevgi dalgaları sekti yürekten yüreğe
İçselleşti aşk /ın / lık, ışıdı yüz
Alkım salkım sarkan, aynı ağacın bülbülüyüz senle.

Yurtseverin harman olduğu Ana / dolu’da
Elifin elifime, kimliğim kimliğine denk
Anca beraber kanka beraber kardeşlik toprağında.

Düşük omuzlu dağ yüreklim, birlikte çattık ulusun çatısını
Senin vatanın benim ana / vatanım
Benim yurdum senin can biteği yurdun
Ay yıldızlı şeref bayrağımız altında.

Bam telimiz türkülenir hayatın sürek avında
Kader değneğini eline alan postsakallı kavalcı*
Dağlara bakıp, beş kaderli hayat tutuşturdu eline!?..
Çıdamla helva olmadı koruk..! Hayal satan
Kavalcın gıcır gıcır fabrika kursun, ışıklı kentlerin olsun.
* - Politikacı.

Ali Akdemir
5.1.008
Kayseri