Esrar
-
Git artık Esrar’ım hadi git artık Çılgın bir bekleyiş bitti nihayet Aynalar kırıldı perdeler yırtık Ve bu gidişten çok gelişe davet Baş verdi başaklar mağrurlu ve dik Olgunluk sırrına eremediler Yağmuru başağın kökünden içtik Ve bir damla Rahmet veremediler Cansız bir serçeyi kokladım bugün Halbu ki isminden sıcakmış ölüm Aşk hoyrat bir saray hasret boş bir ün Her nefes her an-a yapılan zulüm Bel ki bu varıştır aziz bir an’a Bel ki de kim bilir boş bir çabadır Bel ki bu makber-i bir veda sana Bel ki de İlahi bir merhabadır- Ben seni irfanın sırrıyla sevdim Geceye yazılmış zulümle değil Ve ben bir zamanlar ulu bir devdim Şimdiyse eğil bak Esrar’ım eğil Bulutlar sebebsiz ağlamaz bağa Okursan baharın hal defterini Yağmur ki rastgele yağmaz toprağa Düşen her damlacık bilir yerini Gözlerin yüzünde açan bir çiçek Sırrına ermek mi acaba kays-ın Ya bir zaman sonra gelip geçecek Ya da göğün hasmı bir dolunaysın Ay gülümser gözlerime bi’perde Güneşi üşüyen günün akşamı Olur ya mehtabım sana düşer de Ne olur kapatma bu gece camı Nasıl ki uçarken ilk defa bir kuş Fezayı ince bir heyecan kaplar Sen konuşmalısın ve artık konuş Sussun seni yazan bütün kitaplar Belki de bu gece hayat duracak Ehlini kaybetti aşk denen sanat Gönlümde kurduğun ikdidara bak Son buldu sürdüğün büyük saltanat Git artık Esrar’ım hadi git artık Çılgın bir bekleyiş bitti nihayet Aynalar kırıldı perdeler yırtık Ve bu gidişten çok gelişe davet Faruk ATLİ |